Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen ‘Türkiye Yüzyılı’nda İş Kazalarına Önleyici Yaklaşımlar Semineri’ne katıldı. Burada konuşan Işıkhan, AK Parti hükümetleri olarak 21 yıldır bir taraftan iş gücü ve istihdam oranlarını üst düzeylere çıkarırken, başka yandan da insan onuruna yaraşır çalışma şartlarını sağlamak için çalıştıklarını söyledi. İş sıhhati ve güvenliği konusundaki farkındalık uğraşlarının de bu türlü bir hassasiyetin sonucu olduğunu belirten Işıkhan, “Biz biliyoruz ki çalışma hayatının niceliksel yanı olan istihdam ve iş gücüne iştirak kadar önemli olan başka bir boyut da niteliksel pozisyonu olan huzurlu ve inançlı bir çalışma ortamıdır. Bu şuurla iş sıhhati ve güvenliğini bir seçenek olarak değil, bir mecburilik olarak görüyoruz. Hasebiyle patronlarımız başta olmak üzere, her bir kurum ve bireyin iş sıhhati ve güvenliği konusunda atılacak her adımı destekliyor ve onların yanında olacağımızı tabir etmek istiyorum. Üzülerek söylüyorum ki; günümüzde iş kazaları ve meslek hastalıkları, dünyada her yıl milyonlarca çalışanın hayatına mal oluyor, bir kısmının ise sıhhatlerini ve ömür standartlarını olumsuz istikamette etkiliyor. Bilhassa bugün ele alınacak olan, ‘Karayollarında Ulaşım Güvenliği’, ‘Çalışma Hayatında Kalp Damar Sağlığı’, ‘Yüksekte İnançlı Çalışma’ bahis başlıklarına baktığımızda bu güvenlik problemlerinin yalnızca ülkemizin değil, dünyanın problemleri olduğunu görüyoruz” diye konuştu.
‘ORTAK AKIL VE İSTİŞARE PRENSİBİYLE ÇALIŞIYORUZ’
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) datalarına nazaran; her yıl yaklaşık 2 milyon insanın işe bağlı nedenlerden ötürü hayatını kaybettiğini bildiren Işıkhan, “Bu kayıpların çoğunluğunu ise hem ülkemizde hem de dünyada kalp damar hastalıklarının oluşturduğunu görüyoruz. Ayrıyeten günümüzde yeni çalışma alanlarının oluşması yeni güvenlik risklerini de beraberinde getiriyor. Gayemiz, bu riskleri ülkemizde en az seviyeye indirmek, tek bir çalışanımızın dahi mesleği sebebiyle hayatını kaybetmediği, sağlıklı ve huzurlu bir çalışma hayatını tesis etmektir. Doğal bu maksada tek taraflı bir gayretle ulaşamayacağımızın da bilinmesi gerekiyor. Bizler her alanda olduğu üzere, iş sıhhati ve güvenliği alanında da ortak akıl ve istişare odaklı bir çalışma prensibiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu alanda başarılı olmak; çalışanların, patronların, sendikaların, sivil toplum kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının, kamu kurum ve kuruluşlarının velhasıl çalışma hayatının tüm ögelerinin iştiraki, iş birliği ve uyumu gerekli kılıyor. Bu doğrultuda, tüm paydaşlarımızı dahil ederek ‘Ulusal İş Sıhhati ve Güvenliği Kurulu’nu kurduk. Patronlar açısından inançlı bir çalışma ortamı sağlamanın mecburilik olduğunu bugüne kadar her platformda; gerek politikalarımızla gerekse yaptırımlarımızla ortaya koyduk. Bildiğiniz üzere çalışanların görüşlerinin alınması ve eğitimi üzere tüm ögeleri içerisinde barındıran, önleyici yaklaşımı benimseyen, İş Sıhhati ve Güvenliği Kanunu ve alt düzenlemelerini yayımladık” sözlerini kullandı.
‘SÖZ KONUSU İNSAN CANI OLDUĞUNDA MALİYETİN MANASI YOKTUR’
Bakanlık olarak bilhassa iş sıhhati ve güvenliği ile ilgili çalışmalarda her vakit paydaşların görüş ve tekliflerinin değerlendirildiğini işaret eden Işıkhan, “2012 yılında yayımladığımız İş Sıhhati ve Güvenliği Kanunu ve bu doğrultuda yürüttüğümüz çalışmalar, tarafların görüşlerine verdiğimiz bedelin en somut örneklerinden birisidir. İş sıhhati ve güvenliği mevzuatımızın hem milletlerarası normlarla uyumlu olması hem de ülkemiz özelindeki çalışma kaidelerine nazaran düzenlenmiş olması da ayrıyeten kıymetli bir konudur. Tüm bunların yanında öbür bir kıymetli konu da güvenlik tedbirlerinin maliyeti hususudur. Kelam konusu insan canı olduğunda maliyet hesabının hiçbir manası yoktur. Zira en büyük maliyet hiç kuşkusuz çalışanlarımızın canıdır. Bunu bilhassa patronlarımız başta olmak üzere tüm paydaşlarımızın çok uygun bilmesi gerekir. Çalışanlarına iş sıhhati ve güvenliği hizmetlerini sunması konusunda da dayanak ve teşvik düzeneklerimiz ile patronlarımızın her vakit yanındayız” dedi.
‘BİRLİK VE AHENK İÇİNDE ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
Bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da başta iş sıhhati ve güvenliği olmak üzere çalışma hayatını hedefledikleri düzeye taşıyacak insan odaklı çalışmaların yürütüleceğini belirten Işıkhan, şöyle konuştu:
“Ortaya koyduğumuz çalışmalar ve bunların sonuçları gelecek amaçlarımızın de teminatıdır. Çalışma hayatındaki değişimler, iş sıhhati ve güvenliği alanını da değiştirmekte ve dönüştürmektedir. Teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek yeni devrin iş sıhhati ve güvenliğine yönelik yarar ve ziyanlara da hazırlıklı olmalıyız. Bu bahiste da ünitelerimiz aktif çalışmalar yürütülüyor. Bu çalışmaların daha da ivme kazanacağından kuşkum yok. Çalışanlarının sıhhat ve güvenliklerini önemseyen işletmelerin gelecekte de rekabet gücü kazanarak öne çıkacağına inanıyoruz. Bizler Genel Müdürlüğümüz vasıtasıyla iş sıhhati ve güvenliği alanında, hem teknik bilgi seviyesinin hem de farkındalığın artırılması ismine, kamu ya da özel tüm paydaşlarımızla bu alanda çalışmaların yürütülmesini sağlamaya devam edeceğiz. Yeni yüzyılın, iş sıhhati ve güvenliği kültürünün, yüzyılı inşa etme maksadına sahip bir Türkiye’ye yakışır seviyede olması için tüm imkanlarımızla ve tüm taraflarla birlik ve ahenk içerisinde çalışmaya devam edeceğiz.”
