8. Yargı Paketi son dakika af gelişmeleri yakından takip ediliyor. Yılbaşı öncesi hazırlıklarına başlanan 8. Yargı Paketi’nde sona yaklaşıldı. 8. yargı paketinde infaz düzenlemeleri için beklentiler ağırlaşırken Bakan Tunç açıklamalarda bulundu. Taslak metne nazaran; ceza yaptırımlarının aktifliğinin artırılmasından, kontrollü özgürlüğe kadar pek çok alanda kıymetli değişiklik yapılacak. Öte yandan kontrollü özgürlük mühletinin 3 yıl olmasına yönelik düzenleme de gündemde yer alıyor. Pekala, mahkumlara af çıkacak mı? 8. Yargı paketi ne vakit çıkacak? İşte ayrıntılar…
8. YARGI PAKETİ NE VAKİT ÇIKACAK?
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 8. Yargı Paketi’ne ait, “Takvim çok uzamaz. Seçim takvimi içerisindeyiz şu anda ancak Meclis seçim için tatile ayrılmadan, orta vermeden, şubat sonu üzere, marta kalmaz, şubat ortaları üzere Mecliste görüşülür.” dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, CNNTürk’te gündemi kıymetlendirdi, soruları yanıtladı. 8. Yargı Paketi olarak isimlendirilen yeni yargı paketine ait sorular üzerine Bakan Tunç, paketle ilgili çalışmanın taslak etabında olduğunu, yakın vakitte TBMM’de milletvekillerine sunulacağını bildirdi.
Bakan Tunç, “Takvim çok uzamaz. Seçim takvimi içerisindeyiz şu anda lakin Meclis seçim için tatile ayrılmadan, orta vermeden, şubat sonu üzere, marta kalmaz, şubat ortaları üzere Mecliste görüşülür.” tabirini kullandı.
MAHKUMLARA AF ÇIKACAK MI?
Toplumda cezasızlık algısının yaygın olduğunu belirten Tunç, Sekizinci Yargı Paketi’nde bu duruma ait düzenlemeler de bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Bu algıyı ortadan kaldırmamız lazım. Düzensizlik algısını ortadan kaldıracak düzenlemelerimiz var. İki yıl ceza almışsa birisi, bir yıl sonra şartlı salıverme müddeti dolar. Şartlı salıverme mühleti bir yıl olduğunda kontrollü özgürlük mühleti de bir yıl, o vakit iki yıldan yatacak hiçbir ceza kalmaz. Münasebetiyle iki yıl ceza alan hiç cezaevinde kalmamış olur. Bu türlü bir durum da olağan bilhassa cezası iki yılın altında, üç yılın altında hatalar bakımından ‘suç işledi, yanına kar kaldı’ halinde bir algı var. Burada yaptığımız düzenleme, bir yıllık maktu kontrollü hürlük yerine oran getirmek istiyoruz.”
Yapılacak yeni düzenleme ile bir yıl ceza alan kişinin 6 aylık şartlı salıverme oranın yalnızca 5’te 1’lik kısmının kontrollü özgürlük olmasını istediklerini belirten Tunç, “Yani bunun en az 5 ayını cezaevinde kalmış olsun diyoruz. Taslakta teklifimiz bu. Doğal ki milletvekillerimizin takdirinde.” diye konuştu.
8. YARGI PAKETİ MADDELERİ
Yeni yargı paketinde temyiz mühletlerine ait düzenlemelerin de yer alacağına vurgu yapan Tunç, mevcut düzenlemede, iş, hukuk, ceza mahkemelerinde 7, 8, 15 gün üzere farklı temyiz, itiraz müddetleri bulunduğunu hatırlattı. Adalet Bakanı Tunç, “Artık bu sorular da ortadan kalkmış olacak. Tek bir cevap olacak. İki hafta. Bütün davalarda itiraz ve temyizde müddet iki hafta olacak. Diyoruz ki, bildiriden itibaren başlasın mühlet ve iki hafta içinde temyiz edebilsin.” dedi.
Bakan Tunç ayrıyeten, yeni yargı paketiyle Anayasa Mahkemesinin (AYM) pilot kararı gereği, makul müddette yargılama yapılmadığı savlarıyla ilgili müracaatlar için Tazminat Komitesi kurulacağını da bildirdi.
Bakan Tunç, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği birtakım yordam düzenlemeleri olduğunu, buna ait de yeni yargı paketinde çalışıldığını belirtti.
TÜRKİYE’NİN AİHM KARARLARINA UYMA ORTALAMASI YÜZDE 89
Adalet Bakanı Tunç, “Türkiye’nin taraf olduğu memleketler arası mukavelelere uymadığı istikametinde tenkitler var.” denilmesi üzerine de “Tüm ülkelerin uyma ortalaması yüzde 79. 4374 ihlal kararı var. Türkiye’nin kararlara uyma ortalamamız yüzde 89.” bilgisini verdi.
Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ın, Can Atalay kararlarıyla ilgili sorunun tahlil yerinin TBMM olup olmadığına ait bir soruya karşılık Tunç, şöyle konuştu:
“TBMM’de sıkıntılar çözülebilir, iki mahkememizin de yıpratılmaması lazım. Anayasa’nın 153’üncü hususu ‘Anayasa mahkemesi kararları bağlayıcıdır’ diyor, çabucak 154’üncü husus var, Yargıtay kararları da bağlayıcıdır. Yargıtay, adliye mahkemelerinden verilen kararların son inceleme merciidir. Bütün mahkeme kararları bağlayıcıdır. Ancak verilen bir karar noktasında, her ikisi de Anayasa’nın birtakım hususlarını farklı yorumlayarak, ‘siz bu maddeyi ihlal ettiniz’ diyor.
Sorunun kaynağı Anayasa, 184 sefer değiştirildi. Bu değişiklikler vakit içerisinde Anayasa’mızın hususları ortasındaki yeknesaklığı da bozdu. Artık siz AYM’nin mevcut yapısı içerisinde adliye mahkemelerinden verilen kararların da oraya gitmesini sağlarsanız o vakit harika bir temyiz mahkemesi olur. Fakat orada o yapısal takım var mı? Zira Yargıtay Ceza Genel Konseyinde ceza daireleri liderlerinin verdiği bir karar kesin karar, hukukçu olmayan bir kesim tarafından incelendiğinde işte orada sorun oluyor. Orada mesela şu düzenlenebilir, keşke o denli bir uzlaşma olabilse; Kişisel müracaatları inceleyecek Anayasa Mahkemesi kısmı Yargıtay ve Danıştay’dan gelen üyelerden oluşur dense mesela, o vakit dersiniz ki bu kesin kararı hukukçular incelesin. Bu anayasa değişikliği gerektiriyor. Aslında buna da itiraz edilmez.”
