TBMM Başkanı Kurtulmuş, TBMM’de, Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf ve beraberindeki heyeti kabul etti. Attaf ve heyetini TBMM’de ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu belirten Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’un karşılıklı olarak iki ülkenin bağlarını çok daha ileri noktalara taşımak için ortaya koyduğu vizyonun tarihi kıymette olduğunu vurguladı.
‘CEZAYİR HALKIYLA TÜRK HALKI ÇOK YAKIN DOST, KARDEŞ İKİ HALKTIR’
İki ülke ortasında bu genel çerçevenin ortaya konulmuş olmasının, hükümetlerin çok daha güçlü bir biçimde çalışmasına, devlet kurumlarının bu istikamette yol almasına neden olduğunu söz eden Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“Ekonomide, ticarette, kültürel alanda yapılan iş birlikleri değerlidir ve büyük uzaklık alınmaktadır. Lakin bunlar kâfi değildir. Aramızdaki münasebetin geldiği noktanın çok daha ileriye taşınması ortak bir gaye olarak kabul edilmelidir. Doğal ki tarihten gelen çok büyük iştiraklerimiz var, ortak hissiyatımız, ortak kültürümüz, ortak inançlarımız ve anlayışlarımız var. Cezayir halkıyla Türk halkı çok yakın dost, kardeş iki halktır. Ayrıyeten Türk halkının nezdinde, gönlünde Cezayir’in emperyalistlere karşı vermiş olduğu kurtuluş çabasının unutulmaz bir yeri vardır ve bu çaba olağanüstü değer verdiğimiz bir direniştir, çabadır. Bugünden geçmişe hakikat baktığımızda Cezayir halkının ortaya koyduğu bahadır direniş ve emperyalizme karşı çabası aslında bugün bile Afrika halklarına örnek teşkil etmektedir.”
AFRİKA KITASINDA SON DURUM
Afrika’nın hem istikrarsızlaştırılması hem birtakım terör örgütleri vasıtasıyla vekalet savaşlarının konusu haline getirilmesi hem de bu vesileyle Afrika halkının zenginliklerinin sömürülmesi için hesaplar yapıldığını lisana getiren Kurtulmuş, “Mesela Boko Haram diye bir örgüte verilen dayanak. Bu örgütü kim ortaya çıkardı, kimler destekledi, kimler gerisinde durdu ve bu örgütün Afrika’ya sağladığı sonuç nedir? Bunlar çok açık ortada. Birçok ülkenin, yalnızca bu örgütün varlığı üzerinden nasıl istikrarsızlaştırıldığı ortadadır. Türkiye olarak şu anda Afrika kıtasındaki çabucak her ülkede büyükelçiliğimiz vardır. Bir Afrika siyaseti çerçevesinde son yıllarda yeni bir açılım içerisindeyiz. Bizim Afrika kıtasına temel yaklaşımımız şudur. Gelin daima bir arada el ele, kol kola tutunalım ve Afrika halklarının daha varlıklı daha müreffeh daha huzurlu bir hale gelmesi için birlikte çalışalım” tabirlerinde bulundu.
Bazı batılı ülkelerin Afrika kıtasına iş makineleriyle ya da oranın halkını, madenlerini sömürmek için gittiğini belirten Kurtulmuş konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“Afrika kıtasının tekrar uyanması, kendi gücünün farkına varması ve refahının, huzurunun sağlanması için Cezayir ve Türkiye’nin ortak bir perspektifte hareket ettiğini görüyoruz ve bundan memnuniyet duyuyoruz. Akdeniz’in ve İslam dünyasının iki kıymetli ülkesi olarak Cezayir ve Türkiye, ortak hareket etmeyi sürdürdükçe ve artırdıkça hem iki ülkenin hem de Afrika’nın geleceğini çok daha güçlü hale getirecektir. Ülkeler ortasındaki bağlantılarda nasıl hükümetler ve devlet kuruluşları ortasındaki bağlar kıymetliyse tıpkı formda parlamentolar ortasındaki ilginin de çok kıymetli olduğunu biliyoruz. Bunun için Cezayir Millet Meclisi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi ortasındaki münasebetlerin çok daha ileriye götürülmesi için uğraş sarf etmeye hazır olduğumuzu söz etmek isterim. Bu vesileyle de Sayın Cezayir Millet Meclisi Liderine selamlarımızı ve sevgilerimizi söz ediyorum.”
ATTAF: BİZE DÜŞEN MİSYON DE HALKLARIMIZA EN ÂLÂ VAZİFESİ SUNMAKTIR
Cezayir Dışişleri Bakanı Attaf ise Kurtulmuş ile bir ortaya gelmekten duyduğu memnuniyeti tabir etti. Attaf, TBMM Başkanlığına seçilen Kurtulmuş’a tebriklerini ileterek, Türk halkının konutunda olmaktan memnunluk duyduğunu söyledi. Türkiye ve Cezayir halklarının kardeş olduğunu, tarihi ve esaslı bağlantılarının bulunduğunu belirten Attaf, Türkiye- Cezayir münasebetlerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’un ellerinde, emin yerde olduğunu tabir etti. Erdoğan ve Tebbun’un geniş vizyonları sonucunda bu ilgilerin âlâ tarafa gerçek gittiğini belirten Attaf, “Bu gelişmelerden bir tanesi parlamento alanındadır. Hükümetler ortasındaki alakalar her vakit çok çok âlâ bile olsa daima eksiktir. Zira bunu tamamlayacak olan parlamentolardır. Bildiğiniz üzere bir diplomatik, resmi bağlantılar vardır bunu hükümetler yürütür, bir de parlamento diplomasisi dediğimiz diplomasi vardır, bu da zati halkın içinden gelen bir şeydir. Bizdeki en değerli maksat burada. Bize düşen misyon de halklarımıza en yeterli vazifesi sunmaktır” diye konuştu.
