Dünya Libya’daki sel felaketinde can kaybının niçin bu kadar fazla olduğunu anlamaya çalışırken Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) Genel Sekreteri Petteri Taalas’tan dikkat cazibeli bir açıklama geldi. Cenevre’de gazetecilere açıklama yapan Taalas, “Normal çalışan bir meteoroloji servisi olsaydı ihtar verebilirlerdi. Acil durum idaresi yetkilileri insanların tahliyesini gerçekleştirebilirdi ve can kayıplarının birçoklarını önleyebilirdik. Erken ikaz sistemleri mevcut olmadığından tahliye yapılmadı. Şayet tahliyeler yapılmış olsaydı can kaybı çok daha düşük olacaktı” dedi.
İYİLEŞTİRME YAPILAMADI
WMO’nun daha evvel ülkedeki meteoroloji sisteminde ıslahat yapılmasına yardımcı olmak için Libyalı yetkililerle temas halinde olduğunu belirten Taalas, bu çalışmaların güvenlik tehditleri nedeniyle sekteye uğradığını aktardı. Petteri Taalas, “Ülkedeki güvenlik durumu çok makûs olduğu için oraya gidip durumu uygunlaştırmak zor” sözlerini kullandı. Selin vurduğu 10 Eylül’de tahliye değil, sokağa çıkma yasağı getirilmişti. Çok yağışlar ve patlayan iki barajın getirdiği devasa sel, Derne’de ırmak yatağının kenarındaki yerleşimleri önüne katarak Akdeniz’e sürüklemişti.
İKİ BAŞLI YÖNETİM
Petrol zengini Libya, 2011 yılında Devlet Lideri Muammer Kaddafi’nin NATO müdahalesiyle devrilmesi sonrasında kendini toparlayabilmiş değil. Hali hazırda birbirine muhalif iki başlı bir idare kelam konusu. Birleşmiş Milletler (BM) başşehir Trablus’ta konuşlu Başbakan Abdülhamid Dibeybe’nin Ulusal Birlik Hükümeti’ni tanıyor. BM’nin desteklediği bir mutabakatla 2021 yılında başbakan olan Dibeybe’nin birkaç ay içinde ülkeyi seçime götürmesi öngörülürken, bu seçimler hâlâ yapılamadı.
SEL ÜLKENİN DOĞUSUNDA
Türkiye, Libya’da Trablus hükümetine dayanak verirken Libya’nın doğusu Temsilciler Meclisi’nin denetiminde. Merkezi Tobruk’ta olan bu idarenin Başbakanı Usame Hamad. Lakin bölge daha çok ayrılıkçı General Halife Hafter denetiminde kabul ediliyor. Selin vurduğu bölge de Hafter’in nüfuz alanında yer alıyor. İç savaş ve siyasi krizle birlikte ülkenin altyapısının da büyük ihmale uğradığı, çok yağışlar sonucunda çökerek Derne’de büyük bir sel felaketine yol açan iki barajın da 1980’li yıllarda Yugoslav bir şirket tarafından inşa edildiği ve çok yağışlara direnemediği belirtiliyor. Trablus idaresi selin akabinde Hafter denetimindeki afet bölgesineinsani yardım ve sıhhat grupları yollarken afetin siyasi bölünmüşlüğün sona erdirilmesinde bir tesiri olup olmayacağı merak ediliyor.
TÜRKİYE’DEN LİBYA’YA 3 UÇAK VE 3 GEMİ
– Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Libya’ya yapılan yardımlarla ilgili şunları söyledi: “Şu an prestijiyle 3 uçak ve 3 gemi görevlendirdik. Deniz Kuvvetlerimize ilişkin Sancaktar ve Bayraktar gemilerimiz dün akşam prestijiyle Libya’ya intikale başladı. Bu gemilerimiz ortalarında 10 ambulans, 30 kurtarma ve müdahale aracı, 12 TIR’ın da olduğu toplam 122 aracı Libya’ya ulaştırıyor. Gemilerimizde ayrıyeten 360 işçi, üç sahra hastanesiyle çeşitli iaşe, barınma ve sıhhi materyaller gönderiyoruz. Bu sıkıntı günleri kısa müddette atlatmaları için Libyalı kardeşlerimize yardımlarımız aralıksız sürecek.”
Öte yandan, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın İstanbul’da düzenlediği ve 3 günlük Sarsıntı Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şûrası’na katılacak uzmanlar, sarsıntı ve kentsel dönüşüm mevzularını ele alacak. Alınan kararlar, yeni hazırlanacak zelzele yasasının altyapısını oluşturacak.
YUNANİSTAN’DA REKOLTENİN YÜZDE 25’İNİ VURDU
– Libya’dan evvel Yunanistan’ı vuran Daniel Fırtınası’nın Teselya bölgesinde tetiklediği seller yüzünden ülkenin ziraî üretiminin yüzde 25’nin yok olduğu iddia ediliyor. Çiftçilerden gelen bilgiye nazaran 110 binden fazla küçük ve büyükbaş hayvanın telef olduğu hesaplanıyor. Atina Tarım Üniversitesi’nden ziraat mühendisi Katerina Kasimati, “Bu seller yıllık rekoltenin yaklaşık yüzde 25’inin kaybedilmesine ve bu da yüz milyonlarca Euroluk ziyana yol açtı” dedi.
