Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Demiryolları Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada, demir yollarının inançlı, ucuz ve süratli oluşu sebebiyle ulaşımın vazgeçilmez bir kesimi olmasının yanında ülkenin ekonomik ve toplumsal hayatının ötesinde tarihi ve stratejik ehemmiyeti de bulunduğunu söyledi.
Asya ile Avrupa ortasında Çin’den Londra’ya kadar ulaşan demir İpek Yolu’nun orta koridorunda yer alan Türkiye’nin memleketler arası yük ve yolcu taşımacılığındaki stratejik ehemmiyetini vurgulayan Uraloğlu, “Bu hakikaten hareketle Sayın Cumhurbaşkanı’mız liderliğinde demir yollarını 2003’ten itibaren başlattığımız gelişim atılımlarıyla devlet siyaseti olarak ele aldık ve öncelikli dal olarak belirledik. Asya ve Avrupa ortasında köprü vazifesi gören ülkemizin coğrafik pozisyonunun sağladığı fırsatların ekonomik ve ticari avantajlara dönüşebilmesi için demir yollarında yeni bir atılım başlattık. Demir yolu sınırlarımızın limanlara, havaalanlarına, lojistik merkezlere irtibatını sağlayarak demir yollarımızı kombine nakliyeciliğe uygun yeni bir anlayışla ele aldık. Projelerimizle yalnızca doğu-batı sınırında değil, kuzey-güney kıyılarımız ortasında da demir yolu ulaşımını iktisada katkı sağlar hale getirmeyi planladık” sözlerini kullandı.
“SON 21 YILDA DEMİR YOLLARINA YAKLAŞIK 880 MİLYAR LİRA YATIRIM YAPTIK”
Bakan Uraloğlu, 2003-2023 yıllarında ülkede demir yollarında önemli yatırımlar, uygunlaştırma, yenileme ve kalkınma atılımları gerçekleştirdiklerinin çizerek, “Son 21 yılda demir yollarına yaklaşık 880 milyar lira yatırım yaptık. Demir yollarımızın tamamını elden geçirdik ve yeniledik” dedi.
Tarihi İpek Yolu’nun canlandırılmasını amaçlayan “Tek Yol Tek Kuşak” teşebbüsünün en değerli halkasını oluşturan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Sınırı’nı inşa ettiklerini hatırlatan Uraloğlu, kelam konusu projeyle Asya ile Avrupa kıtaları ortasında kesintisiz demir yolu ulaşımını mümkün hale getiren Marmaray ile Londra’dan Pekin’e kadar en inançlı, kısa ve ekonomik memleketler arası demir yolu koridorunu oluşturduklarını belirtti.
Uraloğlu, 2003’te yaklaşık 11 bin kilometre olan demir yolu uzunluğuna, 2023 prestijiyle 2 bin 250 kilometresi Yüksek Süratli Tren (YHT) ve süratli tren çizgisi olmak üzere yaklaşık 3 bin kilometre eklediklerini ve böylelikle demir yolu uzunluğunu 14 bin kilometreye yükselttiklerini aktardı.
Ülkenin birinci YHT çizgisinin 13 Mart 2009’da Ankara-Eskişehir ortasında açıldığına dikkati çeken Uraloğlu, 2011’de Ankara-Konya, 2014’te Eskişehir-İstanbul, 2022’de Konya-Karaman ve bu yıl içinde de Ankara-Sivas sınırlarının açıldığını söz etti.
“2053’TE SÜRATLİ TREN HİZMETİ ALAN VİLAYET SAYIMIZI 52’YE ÇIKARTACAĞIZ”
Bakan Uraloğlu, süratli trenlerle konforlu, süratli ve çağdaş seyahat hizmetinin direkt ve dolaylı olmak üzere 19 vilayette ve ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 50’sine ulaştığını belirterek, şunları kaydetti: “2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı ve yol haritamızla, süratli tren hizmeti alan vilayet sayımızı, Ankara-İzmir, Mersin-Adana-Gaziantep, Halkalı-Kapıkule üzere tüm süratli tren projelerimizi tamamladığımızda 52’ye çıkartacağız. Demir yolu çizgi uzunluğumuzu da 28 bin 590 kilometreye yükselteceğiz. Şu anda yaklaşık 3 bin 800 kilometre yeni demir yolu çizgisinde da üretim çalışmalarımız devam ediyor. Bunun yanında yaklaşık 5 bin 800 kilometrelik çizginin proje çalışmaları tamamlanmış 5 bin kilometrede de etüt ve proje çalışmalarımız da sürüyor. Ayrıyeten, 2053 net sıfır emisyon amacımızla, kara yolu nakliyatını yüzde 72’den yüzde 57’ye düşürmeyi, demir yolu yük nakliyatını da yüzde 5’ten yüzde 22’ye çıkarmayı planlıyoruz. Bu sayede karbon salınımından büyük oranda azalma sağlayacağız.”
Yeni demir yolu çizgileri ile mevcut çizgilerin elektrikli, sinyalli ve çift çizgili hale getirilmesi üzere modernizasyon yatırımlarının da devam ettiğine işaret eden Uraloğlu, şu anda sınırların yüzde 58’ine karşılık gelen 8 bin 46 kilometrelik kısmın sinyalli olduğuna işaret etti. Uraloğlu, 1460 kilometrelik hatta imal çalışmalarının da devam ettiğini bildirdi.
Demir yolu yük nakliyatının artırılması maksadıyla mevcut 12 lojistik merkeze ek olarak Sivas ve Boğazköprü lojistik merkez inşaatları, fabrika, liman, organize sanayi bölgelerine iltisak sınırı sağlanması kapsamında da Gelemen-Tekkeköy ve Sincan-Yenikent-Kazan-Soda sınırlarındaki imal çalışmalarının devam ettiğine işaret eden Uraloğlu, kent içi banliyö işletmeciliği çerçevesinde ise İzmir’de İZBAN, İstanbul’da Marmaray, Ankara’da Başkentray ve Gaziantep’te Gaziray’a ek olarak Konya’da Konyaray projesinin üretim çalışmalarının sürdüğünü vurguladı.
“BİR JENERASYON BİR YOL PROJESİ’Nİ DEĞERLİ BİR FIRSAT OLARAK DEĞERLENDİRİYORUZ”
Ulaşımda milletlerarası entegrasyonun “ekonomik kalkınmanın dinamosu” olduğunu ve demir yolu yatırımlarının bu dinamonun en değerli güç kaynaklarından sayıldığını belirten Uraloğlu, şu değerlendirmede bulundu: “Bu kapsamda Asya, Avrupa ve Orta Doğu’yu birbirine bağlayacak Bir Jenerasyon Bir Yol Projesi’ni ülkemiz açısından çok kıymetli bir fırsat olarak kıymetlendiriyoruz. Bu projenin orta koridorunun, bizim tabirimizle Yeni İpek Yolu olması için ülke içinde doğu-batı ve kuzey-güney eksenindeki eksik ulaşım kontaklarını tamamlayacak projeleri hayata geçiriyoruz. Londra’dan Pekin’e uzanan ‘Demir İpek Yolu’nun hayata geçmesi titizlikle ele aldığımız işlerin başında gelmektedir. Son 21 yıl içinde inşa ettiğimiz Marmaray, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Sınırı ve Ankara merkezli çekirdek süratli tren çizgilerimiz da bu vizyonun eserleridir.”
Uraloğlu, 2003’te 1 milyon 715 bin ton olan milletlerarası demir yolu yük taşımalarının 2022’de yüzde 158 artışla 4 milyon 422 bin tona ulaşarak tüm vakitlerin en uygun kıymetlerinin elde edildiğine dikkati çekti.
Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Sınırı’ndan bugüne kadar yaklaşık 1 milyon 500 bin ton yük taşındığını anlatan Uraloğlu, şu sözleri kullandı: “Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Çizgisi’nde Azerbaycan-Gürcistan ve Türkiye ortasında yolcu nakliyatı yapılması ile ilgili çalışmalar da devam etmektedir. Demir yolu sınırının Gürcistan içerisinden geçen 246 kilometrelik demir yolu güzergahında inşaat çalışmaları devam etmekte olup, çalışmaların tamamlanması ve bu sınırın yolcu nakliyeciliği için sertifikalandırılmasından sonra yolcu taşınması planlanmaktadır.”
Uraloğlu, ülkede yüzde 4 olan demir yolunun nakliyattaki oranının, 2029’da yüzde 11’in üzerine yükselmesini, 2053’te ise yaklaşık yüzde 22 olmasını öngördüklerini belirterek, böylelikle Türkiye’deki demir yolunun, yük taşımacılığındaki hissesinin 2053’e kadar 7 kat artacağını kaydetti.
Uraloğlu, yurt dışına yük nakliyeciliğinde demir yolunun hissesini da 10 kat artırmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.
