Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye Rüzgar Gücü Kongresi’ne katıldı. Programda konuşan Bayraktar, “Ülkemizde rüzgar gücü kesimi, uygulama kabiliyeti, insan kaynağı, ulaştığı ölçek iktisadı ile hatırı sayılır bir pozisyona geldi. 11 bin 609 MW heyeti güce ve yıllık yaklaşık 2 milyar ciroya sahip kesim ülkemiz elektrik gereksiniminin yaklaşık yüzde 11’ini karşılıyor. Rüzgar gücünün toplam üretimdeki hissesine dair dünya ortalaması ise yüzde 7,5 yani ülkemizde mevcut kullandığımız potansiyel dünya ortalamasından daha fazla. Bu nedenle 20 yıl sonra yüzde 10’luk bu oranı arttırmayı ve elektrik gereksinimimizin %25’lik kısmını rüzgar gücünden karşılamayı hedefliyoruz” dedi.
12. Türkiye Rüzgar Gücü Kongresi Şişli’de özel bir otelde gerçekleşti. Kongreye Güç ve Natürel Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye Rüzgar Gücü Birliği (TÜREB) Lideri İbrahim Erden, Güç Piyasası Düzenleme Kurumu(EPDK) Lideri Mustafa Yılmaz, TBMM Sanayi, Ticaret, Güç, Doğal Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komitesi Lideri Mustafa Varank ile çok sayıda yabancı ve yerli iş insanı katıldı. Bakan Bayraktar programda iştirakçilere konuşma yaptı.
“ELEKTRİK KESİMİMİZ BİR DÖNÜŞÜM GEÇİRDİ”
Enerji ve Olağan Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, konuşmasında, yenilenebilir güçte ulaştıkları sayılara dair, “Ülkemizin iktisadı büyüyor, endüstrimiz ve ihracatımız gelişiyor, nüfusumuz artıyor, kentleşme oranımız da giderek yükseliyor. Mobilite farklılaşıyor, tüketim alışkanlıklarımız değişiyor. Son 20 yılda birincil güç yoğunluğumuzu yüzde 27 azaltmamıza karşın talebimiz iki katına çıktı. Önümüzdeki 20 yıl talebin 1 kat daha artmasını bekliyoruz. Velhasıl kalkınıyoruz, büyüyoruz, refah düzeyimiz yükseliyor. Hasebiyle 1’nci öge; ülkemizin güç talebi artıyor. 2’nci öge; bu artan güç talebinin içinde elektriğin hissesi artıyor. Geçtiğimiz 20 yılda elektrik talebi birebir periyotta yıllık yüzde 5 arttı. Önümüzdeki 20 yılda da yıllık yüzde 3’ün üzerinde artacağını öngörüyoruz. Elektriğin sonuncu güç talebindeki hissesi ise son 21 yılda yüzde 15’ten 20’ye çıktı. Önümüzdeki 20 yılda da muhafazakar bir iddiayla bunun %30’a çıkacağını kestirim ediyoruz. Hasebiyle yaptığımız tüm projeksiyonlar bize güç talebinin artmaya devam edeceğini, güç talebi içindeki elektrik talebi hissesinin da artacağını gösteriyor. Güçte talep artışı ve elektrikleşme ile birlikte üçüncü temel öge iklim değişikliği ile çaba kaynaklı pak güç dönüşümü gereksinimi. Son 20 yılda bu üç öge etrafında güç politikalarımızı şekillendirdik. Elektrik bölümümüz kıymetli bir dönüşüm geçirdi” tabirlerini kullandı.
“ÜLKEMİZDE RÜZGAR GÜCÜ DALI HATIRI SAYILIR BİR POZİSYONA GELDİ”
Bakan Bayraktar, “Tüm dünyada elektrikleşme ile artan talebin karşılanmasının, karbon yoğunluğu düşük ya da karbonsuz güç kaynakları merkezli olması bekleniyor. Bu durumda karşımıza tahlil olarak güneş ile birlikte rüzgar gücünün yer aldığı bir yol çıkıyor. Bu yolda yapılması gerekenler güneş ve rüzgar gücünden mümkün olan en üst düzeyde faydalanılması, iletim ve dağıtım şebekesine, depolama, hidrojen, dijitalleşme üzere destekleyici teknolojilere gerekli yatırımın yapılması, yerli teknoloji gelişimi ile global tedarik zinciri çeşitliliğinin desteklenmesidir. Ülkemizde rüzgar gücü bölümü, uygulama kabiliyeti, insan kaynağı, ulaştığı ölçek iktisadı ile hatırı sayılır bir pozisyona geldi. 11 bin 609 MW konseyi güce ve yıllık yaklaşık 2 milyar euro ciroya sahip bölüm ülkemiz elektrik gereksiniminin yaklaşık yüzde 11’ini karşılıyor. Rüzgar gücünün toplam üretimdeki hissesine dair dünya ortalaması ise yüzde 7,5 yani ülkemizde mevcut kullandığımız potansiyel dünya ortalamasından daha fazla. Bununla birlikte çok daha büyük bir potansiyelimiz var. Bu nedenle 20 yıl sonra yüzde 10’luk bu oranı arttırmayı ve elektrik gereksinimimizin %25’lik kısmını rüzgar gücünden karşılamayı hedefliyoruz” halinde konuştu.
“YENİLENEBİLİR GÜÇ EKİPMANLARINI ÜLKEMİZDE ÜRETİYORUZ”
Bakan Bayraktar, “Güncellenen atlas bilgilerine nazaran rüzgar potansiyelimizin mevcut teknoloji ve koşullarda yaklaşık 100 bin MW olduğunu rüzgâr türbini teknolojilerindeki gelişmeler sayesinde ise 150 bin MW düzeylerine kadar çıkabileceğini öngörüyoruz. Bu potansiyel mevcut heyeti gücümüzü göz önünde bulundurduğumuzda ek yaklaşık 140 bin MW’lık kapasite manasına geliyor. Bu ölçü günümüz sayıları ile 140 Milyar dolarlık bir yatırıma tekabül ediyor. Türkiye rüzgâr türbinlerinde yüksek oranda ithalata bağımlı bir ülkeydi. Uyguladığımız teşvik düzenekleriyle yalnızca yenilenebilir kaynakların şurası gücü artırılmamış, tıpkı vakitte yenilenebilir güç teknolojilerinde kullanılan birçok aksam, ekipman ülkemizde üretilmeye başlanmıştır. Böylelikle tedarik zinciri için gerekli alt yapının oluşturulmasına, ülkemiz güç bölümünde dışa bağımlılığın azaltılmasına, istihdam artışının sağlanmasına ve yenilenebilir güç kaynaklarının hissesinin artmasına katkı yapmış olduk. YEKDEM’ deki elektrik ve yerli katkı dayanakları sayesinde rüzgar gücü santralleri için jeneratör, kanat, kule ve kule ilişki elemanlarını ülkemizde üretiyoruz. Bilhassa kanat ve türbin kulesi aksamlarında Türkiye’deki sanayicilerimiz üretimlerinin %80’ini dünya piyasalarına ihraç edecek düzeye gelmiştir” sözlerini kullandı. Bakan Alparslan Bayraktar, kongrenin açılışını yaptıktan sonra hatıra fotoğrafı çektirerek salondan ayrıldı.
