Savaşın başından beri Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki yeraltı tünellerini etkisiz hale getirmeye çalışan ve bu doğrultuda Şifa Hastanesi baskınının yanı sıra ABD’den alınan sığınak bombalarını kullanmak üzere tartışmalı adımlar atan İsrail, artık de tünellere deniz suyu basmayı planlıyor. Amerikan Wall Street Journal’ın (WSJ) ABD’li yetkililere dayandırdığı haberine nazaran, İsrail güçleri daha evvel de gündeme gelen bu operasyon için su pompalarının inşasını tamamladı.
ABD DESTEKLİYOR
İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin kuzeybatısındaki El Şati mülteci kampında en az beş büyük deniz suyu pompasının montajını tamamladığını belirten ABD’li yetkililer, İsrail’in deniz suyu operasyonunun mümkün senaryolar ortasında olduğunu Washington idaresine bildirdiğini aktardı. İsrail’in bu operasyonla tünelleri yok ederek Hamas savaşçılarını ve İsrailli rehineleri yeraltı sığınaklarından çıkarmayı hedeflediği kaydedildi. Haberde, Akdeniz’den çekilecek suyun birkaç hafta içinde tünelleri sular altında bırakabileceği ve ABD’nin bu planı desteklediği belirtildi.
ÇEVRE FELAKETİ İHTİMALİ
Öte yandan su baskını planının ne derecede tesirli olacağı ve muhtemel etraf tesirleriyle ilgili soru işaretleri bulunuyor. İsrail’in de operasyonla ilgili net bir karara varmadığını belirten kaynaklar, tüneller ve etrafındaki yere dair detayların bilinmemesinden dolayı pompalamanın ne kadar başarılı olacağının öngörülemediğini söylüyor. WSJ’ye konuşan askeri uzmanlar da tünellere deniz suyu basılmasının, mevcut kanalizasyon sistemi ve yeraltı suyuna tesir edip etmeyeceğinin de kestirilemeyeceği görüşünde. İsrail’in operasyonu gerçekleştirmesi ve halihazırda kritik seviyede pak su sorunu yaşanan Gazze’de yeni bir etraf felaketinin meydana gelmesinin Joe Biden idaresini memleketler arası yansıların merkezine yerleştirebileceği kaygısı var.
MISIR UYGULAMIŞTI
İsrail’in deniz suyu planı daha evvel Mısır tarafından uygulanmıştı. 2015 yılında Mısır ordusu, Gazze hududunda kaçakçılık için kullanılan tünelleri deniz suyuyla doldurarak yıkmıştı lakin kelam konusu bölge Gazze Şeridi’nin tamamında bulunan tünel ağının küçük bir kesimiydi. İsrail’in şu ana kadar 800 tünel tespit ettiği aktarılırken, toplam ağın bundan çok daha büyük olduğu kestirim ediliyor. Yaklaşık 480 km uzunluğunda olduğu kestirim edilen tünel ağı, 402 km’lik Londra metro ağından daha büyük.
GAZZE’NİN YARALI YETİM ÇOCUKLARI
İsrail’in Gazze’ye yönelik taarruzlarında en çok ziyanı görenler tahminen de çocuklar. Bölgede hayatını kaybeden binlerce çocuğun yanı sıra yaralanan birçok çocuk ampüte edilirken, onlarca çocuk ise aile üyelerinin öldürülmesiyle yetim kaldı. Hudut Tanımayan Hekimler kümesi Gazze Şeridi’ndeki bu çocuklara mahsus WCNSF (yetim kalan yaralı çocuklar) kısaltmasını kullanıyor. Sığındıkları hastanelerde tedavi görmeyi bekleyen savaş yetimi çocuklar, tedavi görebilmek için Gazze’nin dışına gönderilebilmeyi hayal ettiklerini söylüyorlar. Gazze’nin kuzeyindeki Endonezya Hastanesi’ne yaralı gelen üç yaşındaki Ahmed Shabat da onlardan biri.
?
Ahmed, kasım ayı ortasında Beyt Hanun’daki konutuna düzenlenen hava saldırısından iki yaşındaki küçük kardeşi Omar ile birlikte sağ kurtulmuş lakin babası, annesi ve ağabeyini kaybetmiş. Daha sonra BM’ye bağlı bir okulda kalmak üzere Nuseyrat Kampı’na götürülen çocuklar, burada da İsrail’in atağıyla karşı karşıya kalmışlar. Ahmed üzere bir savaş yetimi olan iki yaşındaki Muna Alwan da daima “anne” diye ağlıyor ancak anne babası, erkek kardeşi ve dedesi İsrail tarafından öldürülmüş. Sağ kurtarılan Muna’nın gözü ağır yaralanırken çenesi kırılmış. Öte yandan Gazze Şeridi’ndeki yetim çocukların kesin sayısını belirlemek epeyce sıkıntı. Çocukları tespit etmek ve kayıt altına almak için hastanelere ve sıhhat çalışanına ulaşmaya çalışan UNICEF’in bu uğraşları şiddetli şartlar nedeniyle çok yavaş ilerliyor.
GAZZE’DE ‘CEHENNEM TABLOSU’
İsrail kara operasyonunu Gazze Şeridi’nin güneyine hakikat genişletiyor. Evvelki gece boyunca İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentine şiddetli hava atakları gerçekleştirirken, 7 Ekim’den bu yana düzenlediği ataklarda ölenlerin sayısı 15 bin 899’a yükseldi. Fransız haber ajansı AFP’ye konuşan görgü şahitleri ise İsrail tankları, zırhlı işçi taşıyıcıları ve buldozerlerin, kuzeydeki konutlarından kaçan sivillerle dolu Han Yunus kentinde görüldüğünü söyledi. İsrail’in güneye de saldırmaya başlamasıyla birlikte Gazzeliler için kaçacak yer kalmazken, İsrail ordusunun geçtiğimiz hafta insani ortanın bitmesinin akabinde Gazze Şeridi’nin bölgelere ayırdığı tahliye haritası da tartışma konusu oldu. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından The Guardian gazetesine yapılan açıklamada, “Gazze’de yaşayanların elektrik olmadan ve daima tekrarlayan telekomünikasyon kesintileri nedeniyle haritaya nasıl erişecekleri belirsiz” denildi. Ayrıyeten kare kod ile çalışan sistem Gazzelilerin bir akıllı telefona sahip olmasını gerektiriyor.
BM: HİÇBİR YER İNANÇLI DEĞİL
İsrail, taarruzlarını Gazze’nin güneyine genişletirken, BM yetkililerinden de bölgede sivillerin kaçacak yerlerinin kalmadığı konusunda arka arda ihtarlar geldi. İsrail’e sivillerin daha fazla acı çekmesini engelleme davetinde bulunan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Gazze’de hiçbir yerin inançlı olmadığını” belirtti. BM Filistin İnsani Yardım Koordinatörü Lynn Hastings de, “Gazze’de hiçbir yer inançlı değil ve gidecek hiçbir yer kalmadı. Cehennem üzere bir tablo ortaya çıkmak üzere” dedi.
