OMUZLARDAN DÖKÜLEN İPEK ÜZERE UZUN SAÇLAR
Yarışmaların tarihine şöyle bir baktığımızda katılanların ortak özelliğinin bu uzun saçları olduğunu görürüz zati. Bir örneği ülkemizde de yıllar evvel yaşandığı üzere bu kuralı yıkan birtakım yarışmacılar da oldu elbette. Hatta kraliçelik tacı kısacık saçlarının üzerinde çok da hoş durdu.
İşte bu türlü bir hoşluk kraliçesi de Fransa’dan çıktı. Konuta Gilles, bütün uzun saçlı rakiplerini geride bırakarak ülkesinin en hoş kızı seçildi. Ancak 20 yaşındaki Gillis’in bu unvanı alması da birtakım tartışmalara yol açtı.
‘KADINLARI KÜÇÜCÜK KUTULARA HAPSEDİYORLAR’
Tüm bu tartışmaların odak noktası da onun kısacık saçlarıydı. Birçok kişi Eve’nin uzun saçlı rakiplerini geride bırakıp kraliçelik tacı giymesini hayli acımasız biçimde eleştirdi.
Ama genç kız bütün bu tenkitlere birinci röportajında tesirli bir karşılık verdi: “Kadınları küçücük kutuların içine hapsetmek gerçek değil” diye konuştu Fransa’nın kısa saçlı hoşu.
Genç kız, Fransa Hoşu seçildikten sonra verdiği birinci röportajında kısa saçlarını savunurken farklı bir detaya değindi: ” Biliyorsunuz kimi beşerler, birtakım hastalıklar nedeniyle saçlarını kaybedip kel kalıyorlar. Benim kısa saçla hoşluk kraliçesi seçilmem onlar için de bir bildiri. Hoşluğun, farklı manzaraları olduğunu gözler önüne seriyor. “
Artık 2024 yılında olduğumuzu hatırlatan Konuta Gilles, “Hala bayanları küçük kutular içine koyuyorlar. Bayanlar birbirinin kopyası olmak zorunda bırakılıyor. Onlara şu biçimde ya da bu formda olmaları gerektiğini söylüyorlar” dedi. Bu kelamlarıyla de kalıplara konulan hoşluk anlayışını eleştirdi.
BİR VAKİTLER BELİNDEN AŞAĞIYA UZANAN SAÇLARI VARDI
Eve Gilles, aslında birinci gençlik yıllarında çok uzun saçlıymış. Hatta saçları o kadar uzunmuş ki belinden aşağılara kadar uzanıyormuş.
Tabii her uzun saçta olduğu üzere sık sık da dökülüyormuş Gilles’in saçları. Annesi de ona bir gün latifeyle karışık “Kestir saçlarını” demiş. O da annesine “Tamam” demiş ve bu bahiste latife yapmadığını da kelamlarına eklemiş. Sonraki sabah yaptığı birinci iş kuaförden randevu alıp saçlarını kestirmek olmuş.
Tabii babası da annesi de onun gidip çabucak uzun saçlarını kestireceğini düşünmedikleri için bu sonuçtan çok da şad olmamışlar.
YARIŞMAYA KATILMAYA BÜYÜKBABASI İNKA ETTİ
Bu ortada onu Fransa Hoşu müsabakasına katılmaya büyükbabası ikna etmiş. Aslında bu çeşit müsabakaların tutkunu olmasa da yeniden de bir gün TV’de müsabakayı izlerken torunu Eve’i de orada görmek istemiş. Meğer Eve’in hiç o denli bir hevesi yokmuş.
Ama 19 yaşına geldiğinde bu hususta kararını vermiş. Evvel yaşadığı Nord Pas de Calais hoşu oldu Meskene Gilles. Bu da ona Fransa Hoşu müsabakasına katılmanın yolunu açtı.
Bütün bunlar olurken annesi tasa duydu söylediğine nazaran. Bu mevzuda şunları söyledi genç kız: ” Bütün olanlardan biraz korkuyordu. Bu, sizi gölgelerin içinden alıp ışığa çıkaran bir şey.. Hoş bir şeyler olurken birebir vakitte birtakım aksilikler da yaşanıyor.”
Şimdi annesinin yaptığı latife nedeniyle saçlarını kestiren Konuta Gilles, Fransa Hoşu seçildi. Her ne kadar kısacık saçlarıyla bu unvanı aldığı için eleştirilse de tekrar de o halinden mutlu. Ülkesini milletlerarası hoşluk yarışlarında temsil edecek genç bayan.
TÜRKİYE’NİN DE KISA SAÇLI BİR AVRUPA HOŞU VAR
Bu ortada kısa saç ve hoşluk yarışı demişken… Bizim ülkemizden de bu türlü bir Türkiye Hoşu çıktı yıllar evvel. Hatta katıldığı Avrupa Hoşu müsabakasında da birinci seçildi.
Hemen hatırlayalım kim olduğunu: Nazlı Deniz Kuruoğlu. Emekli bir balerin olan Kuruoğlu, 1982 yılında şimdi 20 yaşındayken katıldığı Türkiye Hoşu yarışında birinci oldu. Birebir yıl Avrupa Hoşu olarak da tacını giydi.
Hatta Kuruoğlu, Gilles’in Fransa Hoşu seçildiği sırada başlayan tartışmalara da toplumsal medya üzerinden katıldı.
ONA DA ‘KAZANAMAZSIN’ DEMİŞLER
Hem Gilles’in hem de kendisinin taçlı bir fotoğrafını paylaşan Kuruoğlu “Bana da ‘Kısa saçlısın, kazanamazsın’ demişlerdi” yazarak bu tartışmanın Türkiye’de yıllar evvel yapıldığını hatırlattı.
Bir manada Kuruoğlu da hoşluğun saç uzunluğuyla ilgisi olmadığını gözler önüne serdi.
Bu ortada çabucak hatırlatalım… Nazlı Deniz Kuruoğlu, hoşluk kraliçesi seçilmesine ve önüne serilen bütün imkanlara karşın şov dünyasında kalmayı tercih etmedi.
Uzun müddettir Kuşadası’nda, tabiatın kollarında sakin ve huzurlu bir hayat sürdürüyor. Sahibi olduğu pansiyonda konuklarını ağırlıyor.
