
16 Şubat 2024 cuma hutbesi PDF metni ve konusu Diyanet tarafından yayınlandı. Müslümanların cuma namazı ibadetlerini idrak edeceği cuma günü öncesinde yayınlanan cuma hutbesinin konusu ve metni dinhizmetleri.diyanet.gov.tr internet adresinden paylaşıldı. Konusu, “Dünyayı Barış ve İtidale Çağırıyoruz” olarak belirlenen cuma hutbesinde, Gazze’deki Filistin hücumları ele alındı. “Dünyamız, her zamankinden daha fazla barış ve itidale muhtaçtır.” tabirlerinin yer aldığı cuma hutbesinde, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in hadis-i şerifleri de hatırlatıldı. İşte, 16 Şubat 2024 cuma hutbesi PDF metni ve konusu.

DÜNYAYI BARIŞ VE İTİDALE ÇAĞIRIYORUZ
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Ulu Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Hepiniz topluca barış dini İslam’a girin. Şeytanın peşinden gitmeyin. Zira o, size apaçık bir düşmandır.”
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) namazlarının akabinde Cenâb-ı Hakk’a şöyle niyazda bulunmuştur: “Allah’ım! Sen, Selâm’sın; selam, barış ve iyilik Sendendir. Büyüklük ve ikram sahibi olan Allah’ım! Sen ne mübareksin.”

Aziz Müminler!
Yüce dinimiz İslam barış ve iyilik dinidir. Allah’ın hoş isimlerinden birisi de “es-Selâm”dır. Rabbimiz, barış ve iyiliğin kaynağıdır. Kullarına İslam ile barışın yolunu gösteren O’dur. Cenâb-ı Hak, Hz. Âdem’den itibaren gönderdiği tüm rahmet elçileri aracılığıyla insanlığı barışa davet etmiştir. Çünkü barışın olmadığı yerde savaş vardır. Savaşın olduğu yerde ise kan, gözyaşı ve sönen ocaklar vardır. Yetim ve öksüz kalan çocuklar, dağılan aileler, yıkılan medeniyetler, kaybolan umutlar vardır.

Kıymetli Müslümanlar!
İslam’ı kabul edenlere, barışın teminatı manasında Müslüman denilmiştir. Müslüman, Rabbimizin “Selâm” isminin dünyadaki temsilcisidir. Müslüman, barıştan yana tutum alan, etrafına inanç veren, huzur ve kardeşlik ortamına katkı sunan insandır. Bununla birlikte Müslüman, zulme istek gösteremez. Zalime asla dayanak olamaz. Çekilen külfetlere, yaşanan acılara duyarsız kalamaz. Tek bir kuruşuyla dahi günahsızlara sıkılan kurşunların, mazlumlara atılan bombaların destekçisi olanlara katkı sunamaz. İstiklâl Şairimiz, Müslüman’ın bu halini şöyle tabir etmektedir:
Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, ikili yerim.
Adam aldırma da geç git, diyemem, aldırırım:
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı meblağ kaldırırım!

Değerli Müminler!
Dünyamızı yangın yerine çevirmek isteyen siyonist zalimler tarafından, evvel Gazze’de artık de göçe zorladığı Refah’ta Filistinli pakların, bebeklerin ve bayanların üzerine bombalar yağdırılmaktadır. Manası “ferahlık ve esenlik” olan Refah kentinde insan hakları, zulmün ateşinde yakılmaktadır. Annelerinin kokusuna doyamamış yavrular, yavrularının kokusuna doyamamış anneler şehit edilmektedir. Sırf bir kent, bir toprak modülü değil, dünyanın gözü önünde Gazze ve Refah’ta insanlığın izzeti çiğnenmektedir. Can, mal ve namus dokunulmazlığı ayaklar altına alınmaktadır. Mazlumlara gönderilen insani yardımlara dahi mahzur olunmaktadır. Bununla birlikte zulüm, yalnızca Gazze ve Refah’ta değil maalesef Doğu Türkistan başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinde devam etmektedir.
Aziz Müminler!
“Dünyaya barış ve demokrasi getireceğiz” telaffuzuyla İslam beldelerine vefat kusan caniler ve onların destekçileri, bu güçlerini ümmet-i Muhammed’in suskunluğundan almaktadır. Ne acıdır ki, ümmetin dağınıklığı zalimlerin pervasızlığını günden güne artırmaktadır. Dünyamız, her zamankinden daha fazla barış ve itidale muhtaçtır. Bunun yolu ise Müslümanların dayanışmalarından ve ortalarındaki kardeşlik bağlarını güçlendirmelerinden geçmektedir.

Öyleyse Bedelli Müslümanlar!
Bu güçlü ve sorunlu süreçte vazife ve sorumluluklarımızı yerine getirmeye devam edelim. Rabbimizin,وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللّٰهِ جَم۪يعاً وَلَا تَفَرَّقُواۖ “Hep birlikte Allah’ın ipine sıkı sıkıya yapışın; bölünüp parçalanmayın.” buyruğuna kulak verelim. Zulmün karşısında tek yürek ve tek ses olalım. Gözü dönmüş cinayet şebekelerine karşı muhabbet ve kardeşliğimizi canlı tutalım. Maddi ve manevi takviyemizi kardeşlerimize sunmaya devam edelim. Unutmayalım ki, Allah ışığını tamamlayacak; barış, yeryüzüne tekrar hâkim olacaktır.
Kıymetli Müslümanlar!
Erzincan’da göçük altında kalan kardeşlerimizin bir an evvel salimen kurtulmasını Büyük Rabbimden niyaz ediyorum. Cenâb-ı Hak, vefat eden kardeşlerimize rahmet eylesin. Ailelerine ve milletimize sabırlar versin. Ülkemizi, milletimizi ve âlem-i İslam’ı her türlü kaza, bela ve musibetten koruma buyursun.
