Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Azerbaycan’ın başşehri Bakü’de 2. Türk Dünyası Hidrometeoroloji Forumu’na katıldı. Forumda konuşan Bakan Özhaseki, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) 40. kuruluş yıl dönümünde Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olarak kabul edilmesinin KKTC’nin Türk dünyasının ayrılmaz bir kesimi olduğunu teyit ettiğini belirterek, “Bu vesileyle bir kere daha memnuniyetimi tabir ediyorum. Türk Dünyası Meteoroloji Forumu’nun 2. toplantısının verimli olmasını diliyorum. Türkiye olarak biz bundan sonra da Türk dünyasında olan her türlü siyasi, askeri, ekonomik, toplumsal faaliyetlerin içerisinde bulunacağımızı, bir olacağımızı, destekleyeceğimizi, sonuna kadar sizlerle birlikte olacağımızı da tabir etmek istiyorum. Üç mevzuya değinmek istiyorum. Bakanlığımızın da esasen üç ana meşguliyet alanı var. Birisi şehircilik, oburu etraf, üçüncüsü de iklim ve meteoroloji. Şayet bizler kent yöneticileri olarak kentlerimize ihtimam gösteriyor, gerçek amaçlar koyuyor, bu hususta risk alıp kentlerimizi geleceğe taşımak için çaba ediyorsak o kentler gitgide büyüyor ve gelişiyor” dedi.
“DEPREMLER TÜRK DÜNYASININ TÜRKİYE İLE BİR ARADA OLDUĞUNU GÖSTERDİ”
Türkiye’nin topraklarının yüzde 66’sının birinci ve ikinci derecede sarsıntı riski taşıyan topraklar olduğunu vurgulayan Özhaseki, “Nüfusumuzun da yüzde 70’ten fazlası bu bölgelerde yaşıyor. Son yüzyıl içerisinde denizlerimizde ve karada Anadolu coğrafyasında meydana gelen 6 ve üzerinde şiddette yıkıcı zelzele sayısı 226. Yalnızca Anadolu kara kesimi üzerinde ana kara üzerinde meydana gelen zelzele sayısı ise 60’tan fazla. 130 binden fazla canımızı toprağa verdik. Maddi hasar söylenecek üzere değil. En son 6 Şubat’ta aslında 7.6, 7.7 üzere 9 saat ortayla iki tane büyük zelzele yaşadık. Öncesinde ve sonrasında 6 buçuk üzere birtakım sarsıntılar de yaşandı. 10 binden fazla da artçı sarsıntıya bizim topraklarımız şahit oldu. Bundan 18 ilimiz etkilendi. Toplamda 680 bin konut, 170 bin civarında da ticari alan kullanılamaz hale geldi. Evet, büyük bir imtihandı. Daima birlikte biz Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde bu imtihanın altından kalkabilmek için büyük bir çaba verdik. Lakin yanımızda gördüğümüz birinci ülkeler Azerbaycan’dı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ydi, Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Macaristan’dı. Fakat çok şükür bu türlü bir belanın altından bizler kalkmasını bildik ve bütün bir millet ayaktaydı. Bu türlü bir olaydan ötürü elbette ki üzgünüz ancak milletin ortaya koymuş olduğu bu hassasiyetten ötürü da memnuniyet söz ediyorum. Yardımımıza gelen bütün kardeşlerimize, sizlere çok teşekkür ediyorum. Allah razı olsun hepinizden diyorum. Bu bizim için büyük bir memnunluk ve Türk dünyasının Türkiye ile birlikte olduğunu, tek bir millet olduğunu gösteren en değerli örnektir” diye konuştu.
“BÜYÜK ÇABAYI DAİMA BİRLİKTE VERMELİYİZ”
Deprem bölgesindeki yaraları sardıklarını tabir eden Özhaseki, “Çok şükür bunların altından kalkıyoruz. Şu ana kadar 200 binden fazla konutun inşaatına başladık. Bu ortada yardım yapmak isteyenlere yardımlar yapıyoruz. İnşallah 1-2 sene içerisinde yepisyeni, sağlam kentler inşa edeceğiz, bütün bir milletin takviyesiyle. Son yıllarda ülkemizde başta olmak üzere bütün dünyada seller, yangınlar, kuraklık üzere iklim değişikliğinin çok somut örneklerini görmekteyiz. Bilimsel araştırmalara nazaran dünyanın son 150 yıl içerisinde 1.1 derece ısısı arttı. 2 derece arttığında herhalde besin krizi ve göçler başlayacak. Allah korusun savaşların önü açılacak. Şayet 3 dereceye çıkarsa bu dünya yaşanmaz hale gelecek. Hepimiz bunun farkındayız. O yüzden büyük bir çabayı daima birlikte vermeliyiz” halinde konuştu.
“SIFIR ATIK HAREKETİ TÜRKİYE’NİN DÜNYAYA KAZANDIRMIŞ OLDUĞU BİR MARKA OLDU”
Türkiye’nin başlattığı ‘millet bahçeleri’ projesinde 100 milyon metrekare millet bahçesi yapma amaçları olduğunu belirten Özhaseki, “Şu anda 80 milyonlardayız. İnşallah kısa müddet içerisinde bunu da tamamlayacağız. Şu anda 2017’de ülkemizde çöplerin yalnızca yüzde 13’ü geri kazanılırken, yüzde 35’lere kadar geldi. Bu süre içerisinde 6-7 yıl içerisinde elde ettiğimiz geri kazanım 3 buçuk milyar civarında. Bunun bir diğer yararı da en azından kağıt atıklarını geri kazanmakla birlikte 432 milyon ağacı kesilmekten kurtarmış olduk ve bu husustaki önderliğinden ötürü Birleşmiş Milletler nezdinde 30 Mart günü Memleketler arası Sıfır Atık Günü olarak ilan edilir. Bir taraftan evet bir kazanım, bir geri dönüşümdür bu lakin Türkiye’nin ortaya koymuş olduğu bedelli hanımefendinin önderliğinde devam eden bu sıfır atık hareketi, Türkiye’nin de dünyaya kazandırmış olduğu bir marka olmuş oldu. İnşallah bu uğraşımızı sonuna kadar da vermeye devam edeceğiz” sözlerini kullandı.
“TÜRK DEVLETLERİYLE HER VAKİT İŞBİRLİĞİNE AÇIĞIZ”
Büyük bir Anadolu coğrafyasında farklı iklimlerin bir ortada olduğu bir ülkede yaşadıklarını vurgulayan Özhaseki, “Can ve mal kaybının yaşandığı afetlere bakıldığı vakit meteorolojik kaynaklı afetlerin de kıymetli bir yer tuttuğunu görüyoruz. Bu hususta yapmamız gereken en kıymetli şeyin de erken haber alma sistemi olduğunu çok uygun biliyoruz. Bu kapsamda meteorolojik ihtarların da daha kolay anlaşılması maksadıyla Avrupa ülkeleri tarafından kullanılmakta olan renk kodlu ihtarlara geçerek metro ikaz sistemini devreye aldık. Afet sonrasında afet bölgelerinde vazifeli yetkililer ile vatandaşların en kısa müddette bilgilendirilmesi hedefiyle Taşınabilir Müşahede ve İddia Merkezi’ni de hizmete geçirdik. Bizim kendi gönül coğrafyamızın hakim olduğu, bilhassa Türk devletlerinin bulunduğu ülkelerimize açık duyuruda bulunuyorum. Elimizde ne imkan varsa, ne tıp kabiliyetlerimiz, birikimlerimiz, bilgilerimiz, bize ilişkin olan bir kadro kıymetlerimiz varsa sizlerle paylaşmaya hazırız. Bu hususta her vakit iş birliğine açığız. Sizlerden gelecek her teklifi de sonuna kadar inşallah destekleyeceğiz” dedi.
“KENDİ KIYMETLERİMİZE EL UZATILMASINI ENGELLEMEMİZİN VAKTİ GELDİ”
Uluslararası alanda bir kadro kontratlar, birtakım mutabakatlar ve kurallar konulduğunun altını çizen Özhaseki, “Birleşmiş Milletler de aslında bunun için vardır. Lakin en son zalim İsrail’in Filistin topraklarındaki mazlumlara yaptığını gördüğünüz vakit bu memleketler arası kuralların bir işe yaradığını düşünebiliyor musunuz, işe yaradığını hissedebiliyor musunuz? Hayır. Zalim zalimlik yapmaya devam ediyor. Nereden güç alıyor. ‘Silahım var, param var, gerimde dayım var’ diyerek bunları yapıyor. O vakit bizim de daima birlikte olmamızın, güçlü olmamızın ve kendi kıymetlerimize el uzatılmasını engellememizin vakti geldiğini düşünüyorum. Bir diğerine kötülük etmek için değil asla. Bizim medeniyetimizde diğerine kötülük etme fikri hiç yok. Gittiğimiz her yere adalet götürmüşüzdür, insanlık, eşitlik, müsamaha götürmüşüzdür. Lakin en azından berbatların de bize uzanacak ellerini kırabilmek için birlikte olmamızın da değerine bir defa daha işaret ediyorum” diye konuştu.
İklim değişikliği alanında koordineli faaliyetler yürütmek, çok hava şartlarına karşı erken ihtar sistemi oluşturma konusunda tecrübe paylaşımını artırma üzere mevzuların ele alındığı forumun üçüncüsünün Özbekistan’da gerçekleştirilmesi karar alındı.
