Bakan Uraloğlu bir dizi programa katılmak için Yalova’ya geldi. Sanmar Altınova Tersanesi’nde üretimi tamamlanan ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü filosuna katılacak Kurtarma 17 ve Kurtarma 18 römorkörlerinin teslim alma merasimine katılan Uraloğlu, bilhassa son 21 yılda denizlerde birçok kıymetli politikayı hayata geçirdiklerini vurguladı.
Türk bayrağının denizcilik dalında dünyanın en itibarlı bayrakları ortasında dalgalandığını belirten Uraloğlu, “2003 yılına kadar maalesef neredeyse yalnızca Tuzla’ya sıkıştırılmış, can çekişen bir gemi sanayi dalımız vardı. Tersaneciliğimizi, tüm kıyılarımıza yayacak siyasetler geliştirdik ve yatırım yapacak dal temsilcilerimizin önünü açtık. Sayısal ve kapasite olarak, geçmişten bugüne bölümümüze bakacak olursak, 2002 yılında 37 olan tersane sayımız 85’e, yıllık üretim kapasitemizi ise 550 bin dedveyt tondan 4,79 milyon dedveyt tona yükselttik. Tersanelerimizdeki bakım-onarım hacmi de 35 milyon dedveyt tona çıktı. Gemi endüstrimizin inovatif, çevreci ve alternatif güç kullanma yeteneği ile rekabet gücü gün geçtikçe artmakta, ihracat kapasitesi ile ülke iktisadına büyük katkı sağlamaktadır” diye konuştu.
Türkiye’nin gemi inşa endüstrisinde gemi siparişinde dünyada 7’nci, gemi sökümünde dünyada 4’üncü, Avrupa’da ise önder olduğunun altını çizen Uraloğlu, “Gemi endüstrimizin ihracat sayısı, kasım sonu prestijiyle tüm Türkiye’de 1,7 milyar , Yalova’da ise 661 milyon dolar olmuştur. Türkiye, gemi sanayi ihracat sayısının değerli kısmı Yalova’da üretilmiştir. Yıl sonu prestijiyle da dal ihracatının 2 milyar dolara ulaşacağını kestirim ediyoruz. Gemi siparişinde dünyada 7’nci gemi sökümünde ise dünyada 4’üncü ve Avrupa’da önder pozisyonda olan gemi inşa endüstrimiz, bizler için büyük bir gurur kaynağıdır” dedi.
‘BİRÇOK YENİLİKÇİ PROJEDE TÜRK MÜHENDİSLERİNİN İMZASI VAR’
Türkiye’nin, balıkçı gemisi inşasında en büyük rakibi İspanya’yı geride bırakarak, en fazla ihracat yapan ülke olduğunu belirten Uraloğlu, şöyle konuştu:
“Çalışmalarına sürat kesmeden devam eden gemi inşa endüstrimiz, dünya balıkçılığında önde olan ülkelere balık avlama ve canlı balık taşıma gemisi ihracatı yapan bir pozisyona gelmiştir. Dünyanın birinci hibrit balıkçı gemisi, full elektrikli feribot, LNG-hibrit-elektrikli römorkör, katamaran güç gemisi üzere birçok yenilikçi projede, Türk mühendislerinin imzası var. Bugün Yalova’da 31 aktif tersane ve 7 tekne imal yerinin yanında, inşası devam eden 2 tersane yatırımı daha bulunmaktadır. Yeni inşa tesislerinin yanında, bölgede bulunan 13 yüzer havuz ve 2 kuru havuz ile Yalova, Avrupa’nın en güzel bakım-onarım tersanelerine sahiptir. Bölgedeki planlanan toplam tersane alanı yaklaşık 3,4 milyon metrekare olup, yatırımı tamamlanmış mevcut alanların toplamı 2,8 milyon metrekareyi geçmiştir. Hala bölgede uygun alanlarda tersane kurulmasına yönelik planlama çalışmaları da devam etmektedir.”
‘STRATEJİMİZ YALNIZCA TİCARİ BÜYÜMEYİ DEĞİL; GÜVENLİĞİ DE AMAÇLIYOR’
Denizcilik bölümünde milletlerarası arenada daha fazla kelam sahibi olmayı hedeflediklerini vurgulayan Uraloğlu, “Bu maksat doğrultusunda, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak Türkiye’mizin denizlerinde seyir emniyetini, can, mal ve etraf güvenliğini artırmaya yönelik yatırımlarımızı tüm süratiyle sürdürüyoruz. Ülkemizin deniz ticaretindeki büyüme stratejisi, denizcilik dalında milletlerarası arenada daha fazla kelam sahibi olmayı hedefliyor. Bu strateji, yalnızca ticari manada büyümeyi değil; birebir vakitte denizlerimizin güvenliğini, seyir emniyetini ve etraf müdafaa standartlarını da en üst düzeyde tutmayı amaçlıyor. Bu kapsamda Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğümüz, misyon ve sorumluluklarını en üst seviyede yerine getirmek için daima olarak gelişen teknolojiye ayak uydurmakta ve filosunu güçlendirmektedir” dedi.
‘GÜÇLENEN FİLOMUZ KARARLILIĞIMIZI VE GÜCÜMÜZÜ GÖSTERMEKTEDİR’
Acil müdahale ve kurtarma operasyon kabiliyetlerinin artırılmasında Kurtarma 17 ve Kurtarma 18 römorkörlerinin aktif bir rol oynayacağını belirten Uraloğlu, “Kurtarma 17 ve Kurtarma 18’in iştirakleri ile daha da güçlenen filomuz, ülkemizin denizcilik alanındaki kararlılığını ve gücünü bir defa daha göstermektedir. Bu römorkörler, yerli inşa edilerek çağdaş teknolojiyle donatılmıştır. Denizlerimizin tüm güçlü şartlarda bile çevresel hassasiyet ile insan hayatı için özverili bir formda misyonlarını sürdüren, uzman ve tecrübeli işçimiz ile birlikte her türlü acil duruma 7/24 hazır bir biçimde hizmet vereceklerdir” diye konuştu
