◊ “C Takımı” sinemasıyla beyazperdede yer alacaksınız. Projede sizi cezbeden ne oldu?
– Murat Akkoyunlu: Senaryonun insan bağlarıyla ilgili olması, bir yandan da macera içermesi ilgimi çekti. Takımdaki beşerler da çok tatlı. Bu yüzden de yer almayı kabul ettim.
– Toygan Avanoğlu: Samimi iş Murat’ın da dediği üzere. Gerçek bir kıssadan uyarlanması da ilgimi çekti. Üretimcimiz Vahdet Erdoğan’ın başından geçen gerçek bir kıssa.
– Murat Akkoyunlu: Ben tiyatro provasına girecektim hatta, bu iş olunca reddedemedim ve tiyatroyu durdurduk.
– Sera Tokdemir: Senaryosunu birebir vakitte “C Takımı”nın da takımında olan Barış Başar’ın yazdığı lakin öyküsü gerçek olan bir iş. Yapımcımızın lise yıllarında bu türlü bir arkadaş kümesi varmış hâlâ görüşmekte olduğu. Aslında hepimizin hayatında vardır ya bu türlü öyküler, o yüzden insanı kendine çekiyor.
– Murat Akkoyunlu: Hep bu türlü başarısız bir eğitim öğretim hayatı geçiren bir küme vardır ya, biz de sinemada “Bu adamdan bir şey olmaz” dedikleri beşerler topluluğuyuz aslında.
◊ Sizin öğrencilik hayatınız nasıldı?
– Murat Akkoyunlu: Benim derslerim berbattı.
– Sera Tokdemir: Bütün derslerim uygundu.
– Murat Akkoyunlu: Sen kolejde okudun hayatım. Bizim üzere devlet okulunda okumadın ki!
– Toygan Avanoğlu: Ben de kolejde okudum.
– Murat Akkoyunlu: Çok özür dilerim, en halk benim o vakit. (Gülüyor)
BİZİM TAKIMIN BAŞI DAİMA BELAYA GİRİYOR
◊ Öğrencilik yıllarınızdan bu yana görüştüğünüz bu türlü bir kümeniz var mı pekala?
– Murat Akkoyunlu: Tabii ki var. Mahalle ortamında büyüdüğüm için çocukluk arkadaşlarımla ilkokul, ortaokul ve liseyi birlikte okudum. O vakitten bu yana hâlâ görüşüyoruz. Hepsi Fenerbahçeli. Fenerbahçe maçlarına gidiyoruz toplanıp. Onlar Bursa’dan geliyorlar.
– Toygan Avanoğlu: Benim yok. O yüzden bu sinemadayım.
– Sera Tokdemir: Benim de var. Ayrıyeten o özlediğimiz mahalle kültürü var bu sinemada.
◊ Nasıl rollerle seyirci karşısına çıkıyorsunuz?
– Toygan Avanoğlu: Karakterin ismi Murat fakat “Murat 131” diyorlar. Tatlı, güzel niyetli bir adam lakin ufak tefek palavraları var. Mesela otomobil temizlerken “galericiyim” diye etrafı kandıran bir adam. Arkadaşlarıyla alakalı bir bahis olduğunda bir ortaya gelip güçlerini birleştiriyorlar. Murat’ın o tarafı beni cezbetti.
◊ Sizin var mıdır pembe yalanlarınız?
– Toygan Avanoğlu: Vardır. Kendimize söylüyoruz genelde fakat diğerlerine yapmıyoruz.
◊ Sizin rolünüz nedir Sera Hanım?
– Sera Tokdemir: Ben Bıçkın Yağmur’u canlandırıyorum. 6 kişilik C Takımı’nın tek bayan üyesiyim. Yağmur, 5 erkeğin içinde büyüdüğü için onlar üzere olmuş. Daima başlarını belaya sokuyor. Aslında onun başlarına açtığı kederle başlıyor sinema.
– Murat Akkoyunlu: Evet, Yağmur’un açtığı bir kederle öykü başlıyor. Ben Süslü İbo’yu oynuyorum. Biraz süsüne püsüne itina gösteren, bayanlarla flörtöz bir durumu olan biri İbo. Taksi sürücülüğü yapıyor lakin çakma plakalı taksi şoförü! Bu grup kolektif yaşayan bir grup aslında. Alışılmış ki bir öykünün etrafında birleşiyoruz hepimiz ancak her karakterin de farklı farklı huyları, yaşantıları var. O bağlantı zincirinde beğenilen şeyler çıktığını düşünüyorum.
– Sera Tokdemir: Ben onlarla oynarken çok gülüyorum, çok komikler. O manada da şanslıyım.
ŞARKIMI YENİDEN AJDA PEKKAN OKUSUN
◊ Sera Hanım, müziğe tartı vermeyi düşündüğünüz bir devir olacak mı?
– Toygan Avanoğlu: İnşallah versin! Kesim olarak rahatlayacağız. Latife yapıyorum alışılmış ki. (Gülüyor)
– Sera Tokdemir: Olmayacak zira ben harikulade sesli müzikçi değilim. “Oyuncu Sera müzik söylüyor” diye düşünürsek oradaki detoneleri de duyduğunuzda batmaz! Bir argümanım yok. Samsun Demir ile birlikte sesimin rengine uyduğunu düşündüğümüz bir şarkıyı ortak kararla 2-3 senede bir çıkarıyoruz. Ben yazayım, besteleyeyim, sesi hoş olan kim varsa okusun.
◊ Toygan Beyefendi bir röportajınızda “misyonum insanları keyifli etmek” demişisiniz. Pekala bu hayatta sizi en çok memnun eder?
– Toygan Avanoğlu: Son 2.5 yıldır kızımla ilgili şeyler beni keyifli ediyor. Ufak şeylerden memnun olurum aslında.
◊ Sera Hanım siz de “sektörde yüzünü gülüp kuyunu kazarlar” demişsiniz…
– Sera Tokdemir: Ben negatif cümleleri sevmiyorum. Yapanlar kesinlikle vardır bunu, kesim olarak da değerlendirmemek lazım. Başıma bu türlü bir şey gelmiştir.
◊ Murat Beyefendi, siz de “son 4 yıldır istediğimiz işleri yapamıyoruz” demişsiniz…
– Murat Akkoyunlu: Pandemiden sonra duraklama oldu tüm dünyada. O denli olunca 2 sene herkes konutunda oturdu. Mesela sarsıntı olunca işler tekrar durdu. Bu sene kımıldanma var, umarım başımıza bir şey gelmez. Evvelden bir yıllık plan yapabiliyorduk artık bir ay sonrasını bile hesaplayamayabiliyoruz.
TELEVİZYONDA GÜLDÜRÜ YAPMAK ZOR
◊ Son vakitlerde yapılan güldürü sinemaları arttı. Sebebi nedir sizce?
– Murat Akkoyunlu: Televizyonda olmadığı için sinemada o işlere yüklenilmiş durumda. Zira tercih etmiyor televizyonlar güldürü projelerini şu anda. Yurtdışına satacakları iş romantik güldürü oluyor en fazla. Bizim kültürümüzü yansıtan, çok fazla bizim esprilerimizle bir şey satılamıyor diğer ülkelere, o yüzden sinemada kalıyoruz. Bence şu an daha güzel bu durum. Televizyonda 2 saatlik bir güldürü işi yapmak sıkıntı. Muharriri bulamıyorsun. Bir kısım yazıyor, sonra ne yazsın ki.
◊ Bireysel projeleriniz neler?
– Murat Avanoğlu: Tiyatro provam başlayacak.
– Sera Tokdemir: Eylülde bir sinemaya daha başlayacağım. Onun dışında kelam müzik yapmaya devam ediyorum. Artık yeni çıkış yapacak genç bir kardeşim var, kelamları bana müziği Esat Fidan’a ilişkin olan bir müzik çıkacak.
– Toygan Avanoğlu: Benim “Güldür Güldür» devam ediyor. Turnelerimiz var. Bir de YouTube kanalımı faal hale getireceğim bu sene. Konuk ağırlayacağım.
– Sera Tokdemir: Geliriz.
– Toygan Avanoğlu: Seni düşünmedim ancak neyse!
– Murat Akkoyunlu: Sera gelmezse ben de gelmem!
