21 yıl evvel Türkiye 2001 krizinin ağır şoku altındaydı. Finans bölümü batan bankalar nedeniyle önemli dar boğaza girmişti. Esnafından emekçisine sanayicisinden memuruna, emeklisine konut hanımına kadar toplumun hiçbir kısmı önünü göremiyordu. Sahiden kendini güç bela ayakta tutan bir ülke vardı. İş dünyamızla dayanışma içinde çalışarak tabloyu bilakis çevirdik. Dünyanın en değerli üretim üstlerinden biri haline geldik. 36 milyar dolarlık ihracat yapan iktisada sahiptik bu sayısı 1,5 ayda gerçekleştiren güçlü iktisada kavuşturduk. 2022 ihracat açısından rekorlar yılı olarak kayıtlara geçti. Hizmet ihracatımız yüzde 47.3 artışla 90 milyar doları aştı. Savunma ihracatımız yüzde 37 artış ile 4,3 milyar doları buldu. İhracat yapan firma sayımız evvelki seneye nazaran yüzde 14 yükselerek 114 bin 61’e çıktı. Bu yıla çok güçlü giriş yaptık. Lakin 6 Şubat’taki sarsıntılar 50 bini aşkın can kaybının yanında 11 ili derinden sarstı. Dünyada lakin birkaç ülkenin altından kalkabileceği devasa yıkım karşısında devlet olarak hızla harekete geçtik. Zelzele kentlerimizdeki üretim çarklarının dönmeye devam etmesi için iş dünyamıza gereken her türlü dayanağı sağladık. Kentlerimizi eskisinden daha inançlı, dinamik hale getireceğiz. Sarsıntının ekonomimiz üzerindeki olumsuz tesirleri de hamdolsun günden güne azalıyor. İhracatımız güçlü seyrini devam ettiriyor. Mayıs’ta ihracatımız geçen yılın birebir ayına nazaran yüzde 14,4 artarak 21,6 milyar dolara yükseldi. 12 ayda ihracatımız 254.4 milyar dolara ulaştı. Orta-yüksek ve yüksek teknolojili eser ihracatının imalat içindeki hissesi 2022 yılı genelinde yüzde 37’ydi. Tıpkı oran 2023’ün birinci 5 ayında yüzde 40,8 düzeyine çıktı. Büyüme tarafında da ekonomimiz birinci çeyrekte yüzde 4 büyüyerek 11 çeyrektir büyümesini sürdürüyor.
Salgın, zelzele ve seçimlerin yanında yakaladığımız bu ivmeyi inşallah kaybetmeyeceğiz. Bir müddettir dünya ile birlikte başımızı ağrıtan enflasyon problemini tek haneli sayılara düşüreceğiz. Seçim meçhullüğü ortadan kalktı, artık bu mevzuda elimiz daha güçlü. Yeni iktisat takımımızın da birinci önceliği bu sorunun tahlili oluşturuyor. Büyüme ekseninde amaçlarımıza yanlışsız ilerleyeceğiz. Güç yükünü Karadeniz gazı, Gabar petrolü, Akkuyu nükleer santraliyle asgariye indireceğiz. Güçlü Türkiye yoluyla güçlü ihracatımızı rekordan rekora taşıyacağız.
Biz bugüne kadar daima kendimizle yarıştık. İhracatımızı bu yıl sonunda 265 milyar dolara gelecek sene ise 285 milyar dolara ulaştırmak istiyoruz. 2028 yılı için de gayemiz 400 milyar ve üstünü yakalamaktır. 2028 ihracat gayelerimiz kapsamında ihracatımızdan yüzde 1,5 hisse alan elektronik ihracatının hissesini yüzde 10’a çıkarmayı hedefliyoruz. Ülke ülke girişimlerimizi artıracağız. Çok dolaşacağız, dünyayı gezip onlarla birlikte neler yapacağımızı planlayacağız. Türkiye’nin son 21 yılda dış siyasette attığı adımlar ihracatımızda da çarpan tesiri yapmıştır.
