İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi’nin (İSEDAK) 39. Bakanlar Toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılış konuşmasıyla dün başladı. İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen toplantıda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, toplantının bakanlar, çalışma ve kapanış oturumlarına başkanlık yaptı. Toplantının kapanış oturumunda konuşan Yılmaz, toplantılara 536 delegenin katıldığını ve 45’ten fazla ikili görüşmenin gerçekleştiğine dikkat çekti.
“45’TEN FAZLA İKİLİ GÖRÜŞME GERÇEKLEŞTİRİLDİ”
Bu yıl Bakanlar Oturumunda ‘İslam İşbirliği Teşkilatı Üye Ülkelerinin E-ticaret Kapasitelerinin Geliştirilmesi’ konusuna odaklandıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Toplantı vesilesiyle, gündemimizde yer alan ekonomik ve ticari problemlerin yanında İslam dünyasının durumunu da mütalaa ettik. İİT Tercihli Ticaret Sistemi (TPS-OIC), İİT Tahkim Merkezi, Helal Akreditasyon Alanındaki Çalışmalar, İİT/İSEDAK Memleketler arası Yatırım Fonu, İSEDAK Programı, Dijital Dönüşüm Programı, ve Gayrimenkul Borsaları Projeleri toplantı gündemimizdeydi. Bu dört günlük ağır toplantı mühletince, ülkelerimiz ve kuruluşlarımız ortasında gerçekleştirilen ikili görüşmelerin, işbirliğimizi daha da güçlendirmek ismine kıymetli bir yer oluşturduğunu memnuniyetle gözlemledik. Toplamda 19 ülke, 18 İİT kuruluşunun yanı sıra çeşitli özel kesim firmalarının iştirakleriyle 45’ten fazla ikili görüşme gerçekleştirildi. 39. Bakanlar Toplantısı’na 54 üye ülke, 5 gözlemci ülke ile 38 milletlerarası kuruluş davet edilmiştir. Toplantımıza 51 ülke, ve 24 memleketler arası kuruluşu temsilen 536 delege katılmıştır. 24 bakan, 9 ülkeden 11 bakan yardımcısı olmak üzere üst seviye iştirak sağlanmıştır” dedi.
“2025 YILI SONUNDA ULAŞMAYI HEDEFLEDİĞİMİZ İİT-İÇİ TİCARET HACMİ YÜZDE 25’TİR”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “2023 yılı boyunca düzenlenen İSEDAK Çalışma Kümesi toplantıları, ‘e-ticaret kapasitesinin geliştirilmesi, genç işsizliğinin azaltılması, besin güvensizliğiyle uğraş, ulaştırma altyapılarının çevresel tesirleri, dijital para üniteleri ve turizmde rekabet için girişimciliğin teşvik edilmesi’ mevzularını ele almış ve bu alanlarda ülkelerimizin istifadesine sunulmak üzere değerli siyaset tavsiyeleri ortaya koymuştur. İslam ülkeleri, dünya nüfusunun 4’te 1’ine tekabül etmektedir ve global iktisadın yaklaşık yüzde 9’unu oluşturmaktadır. İslam İşbirliği Teşkilatı ülkelerinin dünya ticaretinden aldıkları hissenin toplam içindeki oranı ise yüzde 11’in üstündedir. Dün sabahki konuşmasında Sayın Genel Sekreter Hüseyin İbrahim Taha’nın da belirttiği üzere 2023 sonu itibariyle üye ülkeler ortasındaki ticaret hacmi toplam ticaretimizin yaklaşık yüzde 19’unu oluşturmaktadır. Bildiğiniz üzere 2025 yılı sonunda ulaşmayı hedeflediğimiz İİT-içi ticaret hacmi ise yüzde 25’tir. Kalan son iki yılda bu maksada yaklaşmak için daha fazla uğraş sarf etmemiz, ticareti kolaylaştırıcı ve teşvik edici somut adımlar atmamız gerekiyor” tabirlerini kullandı.
“DİJİTAL TEKNOLOJİLERİN HER YIL YÜZDE 2 ORANINDA TİCARETİ ARTIRACAĞI İDDİA EDİLMEKTEDİR”
Yılmaz, İslam İşbirliği Teşkilatı – İSEDAK Memleketler arası Yatırım Fonu ve Altın Borsası üzere helal yatırım alternatiflerinin hem finansal çeşitlenmeyi desteklediğini hem de ekonomiler için değerli potansiyeller barındırdığını da söyledi.
Yılmaz, “Dijital dönüşüm, e-ticaretin global ticaret içerisindeki hissesinin artmasına yol açmış, Kovid- 19 salgınıyla birlikte e-ticaret ve e-ihracat en yüksek düzeylerine ulaşmıştır. Global B2C (Business to Consumer-İşletmeden Tüketiciye) ticaret hacmi 2022 yılı itibariyle 5,7 trilyon dolara ulaşmıştır. Teknolojik ilerlemelerin suratındaki artış ile birlikte e-ticaretin global iktisattaki hissesinin arttığına şahitlik ediyoruz. Bu kapsamda, Dünya Ticaret Örgütü’nün datalarına nazaran dijital olarak sunulan hizmetlerin global ihracatı 2005 yılından bu yana üç kattan fazla artmış bulunmaktadır. Ayrıyeten, dijital teknolojilerin 2030 yılına kadar her yıl yüzde 2 oranında ticareti artıracağı iddia edilmektedir” diye konuştu.
E-ihracatı ön planda tuttuklarını da belirten Yılmaz, “Yakın gelecekte e-ihracatın toplam ihracatımız içindeki oranını yüzde 10’lara kadar çıkarma amacını ortaya koymuş durumdayız” dedi.
“İSLAM DÜNYASI DIŞARDAN DAYATILAN TÜM PROBLEMLERE KARŞIN DİRAYETİNİ KORUYARAK DİMDİK AYAKTA KALMAYA DEVAM EDECEKTİR”
Yılmaz, “Dünyanın içinden geçtiği sancılı ekonomik süreçlerin yanı sıra İslam dünyasının durumu hepimizin yüreklerini dağlamaktadır. Çatısı altında bu toplantıları yaptığımız İslam İşbirliği Teşkilatı’nın kuruluş gayesinin Kudüs davası olduğu hiçbir vakit unutulmamalıdır. İslam dünyası bugün her zamankinden daha fazla birlik içinde olmak ve mazlum Filistin halkını desteklemek durumundadır. Bilhassa 7 Ekim’den bu yana işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşananlar artık insanlığın tahammül sonlarını aşmıştır. Temiz sivillerin mevtten kaçmak için son bir umutla sığındıkları hastaneleri, okulları, ibadethaneleri zalimce bombalamak, kendini savunma hakkıyla açıklanabilir mi? İşgalci bir gücün kendini savunma hakkından bahsetmesi eşyanın tabiatına terstir. Bunu hiçbir formda kabul etmemiz mümkün değildir. Açıkça nükleer silah kullanmakla toplumları tehdit edenler milletlerarası hukuk önünde hesap vermeyecek mi? İnsanlığa karşı açıkça hata işlenirken elini vicdanına en evvel götürmesi gerekenler bizler değil miyiz? Buradaki tüm iştirakçileri Müslüman, Hristiyan, Yahudi ayırmadan sivil vefatlarına karşı eşit reaksiyon vermeye davet ediyorum. Birilerinin yaptığı üzere insanları dinine nazaran, etnik kimliğine nazaran ayırt etmek bizim yaklaşımımız değildir. Onu yapanlar kendileri utansınlar. Tarih önünde kara bir leke olarak bu insanlığın hafızasına işlenmiş olacak. Bölgede ateşkese, daha sonra da iki devletli tahlilin tesisi için ortak inisiyatif almaya bütün insanlığı davet ediyoruz. Tırnak içinde insani ortalar verip daha sonra insanlık dışı hücumları daha güçlü bir halde gerçekleştirmek hiçbir formda kâfi değildir. Başşehri Kudüs olan bağımsız Filistin ortaya çıkmadan bölgede ve dünyada huzur ve itimadın oluşması mümkün değildir. Türkiye olarak insani ve tıbbi yardımların kesintisiz teminini devam ettirecek, tüm platformlarda ateşkesin sağlanması, akabinde esaslı siyasi tahlilin oluşması için var gücümüzle çalışacağız. Bizlerin uğraşlarıyla, İslam dünyası dışardan dayatılan tüm meselelere karşın dirayetini koruyarak dimdik ayakta kalmaya devam edecektir” tabirlerini kullandı.
