Bu ortada… Elbette bir kraliyet ailesi üyesi olarak Galler ailesinin uyması gereken katı kurallar var. Prens William zati bu kuralların içinde dünyaya geldiği için onun hayatının bir kesimi bunlar.
Eşi Kate Middleton ise aileye katıldığı günden bu yana protokol kuralları açısından bir sefer bile falso vermedi.
Sadece Kraliçe 2. Elizabeth’in vefatından sonra onun en çok dikkat ettiği bir kurala bir kere uymadı. O da aslında büyük olay oldu,
Ailece katıldıkları bir aktiflikte kırmızı oje sürdü. Bu davranışı da “Kraliçe yaşasaydı bunu yapamazdı” yorumlarına yol açtı.
Ama Kate bundan sonra bir daha bu türlü bir davranış sergilemedi. Katı kurallara uymayı sürdürdü.
William ile Kate’in çocuklarına gelirsek… En büyük çocukları George zati biraz utangaç bir karaktere sahip olduğu için onun kural yıkması akla bile gelmez.
Ortanca kardeş Prenses Charlotte ise küçücük yaşından bu yana güya nasıl bir ailede dünyaya geldiğini biliyormuş üzere protokol kurallarına sıkı sıkıya uyuyor.
Hatta ağabeyi George kimi vakit kimi detayları atlarsa onu çabucak uyarıyor. Bunun sayısız örneği kameralara tekraren yakalandı.
Ama ailenin en küçük oğlu Prens Louis’ye gelirsek… İşte o ne ağabeyi George’a benziyor ne de ablası Charlotte’a. Protokol kurallarını tekraren yıktı.
Aslında beş yaşındaki bir çocuk için bu durum olağan. Lakin George ve Charlotte onun yaşındayken onun yaptıklarının binde birini bile yapmıyorlardı.
Durum bu türlü olunca da Louis’nin karakterinin kardeşlerinden çok daha farklı olduğunu söylemek yanlış değil.
Kraliyet uzmanlarına nazaran Prens Louis, son olarak ailesiyle birlikte yer aldığı Noel ayini yürüyüşünde de yüzyıllardır uygulanın bir protokol kuralının yıkılmasına neden oldu. Bunun ne olduğuna gelirsek…
Konunun meraklıları uygun bilir ki geniş ailenin bir ortaya geldiği etkinliklerde herkes çekirdek ailesiyle yan yana olur. Anneler, babalar çocuklarını yanlarından ayırmaz.
Her ne kadar akrabalarıyla kapalı kapılar arkasında çok güzel geçinseler de toplum karşısına çıktıklarında kendi aileleriyle birlikte olurlar.
Ama bu yıl Noel günü Sandringham’da yapılan yürüyüşte pek o denli olmadı. William ile Kate ve çocuklarının yanında ailenin bir öteki üyesi, Zara Tindall’ın kızı Mia vardı. Güya onların çekirdek ailesinden biriymiş üzere de Galler çocuklarının yanından hiç ayrılmadı.
Bu durum aslında uzun uzun konuşuldu. Ön plana çıkan ise Galler ailesi ile Tindall ailesinin ne kadar güzel geçindiğiydi. Lakin bu samimiyetin gerisinde diğer bir detay daha var,
İşte bu durum kraliyet uzmanlarına nazaran yüzlerce yıllık bir protokolün yıkılışı…
Noel günü St. Mary Magdelene Kilisesi’nde bir ortaya geldi kalabalık aile. Oraya ulaşan yolda da Louis’nin bir elinden babası William, başka elinden de kuzeni Mia Tindall tuttu.
Kraliyet uzmanlarına nazaran bu durum yüzlerce yıldır uygulanan bir protokol kuralının yıkılmasıydı. Zira ana kural, bu cins etkinliklerde tüm çiftlerin yalnızca kendi çocuklarıyla yan yana bulunup birbirlerinin elini tutması.
Ama bu sefer o denli olmadı. Mia, güya Galler çiftinin çocuklarından biriymiş üzereydi gün boyunca. Bu ortada Mia’nın Louis’nin yaramazlık ve taşkınlık yapmasını önlemek için “takviye güç” olarak ailenin yanında olduğu savları da birinci günlerden itibaren konuşuluyor.
Galler ve Tindall çocuklarının ortalarının ne kadar yeterli olduğu da dikkatlerden kaçmadı olağan ki.
Aslında şöyle bir geçmişe bakıldığında Louis’nin kardeşlerinin bilakis her fırsatta protokol kurallarını hiçe saydığını söylemek yalnız olmaz. Bilhassa de Kraliçe’nin tahta çıkışının 70’inci yılında sergilediği haller tarihe geçti bile.
Buckingham Sarayı’nın balkonunda Kraliçe’nin de bulunduğu kalabalık içinde savaş uçakları geçerken çığlık atması bunun örneklerinden biri.
Yine tıpkı etkinlikler kapsamında ailesiyle gittikleri bir konser sırasında da çeşitli taşkınlıklar sergiledi.
Sonrasında ise katıldığı etkinliklerde biraz daha durulduğu görüldü küçük Louis’nin…
Bu taşkın hallerin Louis ailesinin en küçüğü olduğu için şımartıldığı formunda yorumlandı kimileri tarafından. Ancak kimileri da bu kadar küçük yaşta bir çocuk için Louis’nin yaptıklarının olağan olduğunu ileri sürenler de oldu.
