35 yıl ömür biçilen madenin, cari açığın kapanmasına yıllık 200 milyon katkı sağlaması öngörülüyor. Şu an 150 kadar çalışanı olsa da 3 yılın sonunda, beyaz ve mavi yakalı olarak toplam 750 şahsa istihdam sağlayacak. Şimdiden bir müracaat ofisi açan şirket, 1 ay içinde yaklaşık 6 bin müracaat aldıklarını açıkladı.
Yeni yatırımla ilgili ayrıntıları gazetecilerle paylaşan Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır’ın Elazığ İşletme Müdürü Cem Yüceer şöyle konuştu: “Maden ilçesinde üretimine başlanan cevher sürece tesisi, bölgenin en kıymetli istihdam merkezlerinden biri olmaya hazırlanıyor. Şu anda heyetimi yapıyoruz ve hazırlık basamağındayız. 3 yılın sonunda madenciliğe başlayacağız. Tesiste, yıllık 35 milyon ton bakır cevheri çıkarılması öngörülüyor. Bu da yaklaşık 1.1 milyon ton metale denk geliyor.”
SAMSUN’DA İŞLENECEK
Halihazırda yılda 80 bin ton bakır ürettiklerini kaydeden Yüceer, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Yeni tesisle birlikte artık buna yılda 30 bin ton daha ek edeceğiz. Burası bir bakır madeni, metal burada olmayacak. Buradan Samsun’daki tesisimize konsantre halde gidecek. Orada levha haline gelecek ve metale dönüşecek. Samsun’da da kapasite artışına gideceğiz.”
“Türkiye’nin bakır muhtaçlığının yaklaşık yüzde 75’i Çin, Güney Amerika, İspanya, Portekiz üzere ülkelerden ithal ediliyor” diyen Yüceer, “Ülkenin en büyük özel madencilik şirketi olarak, Türkiye’nin bakır gereksiniminin yüzde 20-25’ini tek başımıza karşılıyoruz. Burada üreteceğimiz bakırla, Türkiye’nin cari açığının kapanasına her yıl yaklaşık 200 milyon dolarlık bir katkımız olacak” biçiminde konuştu.
ARKEOLOJİK HAFRİYATA SPONSOR OLDULAR
-Şirket, Harput Kalesi’nde süren arkeolojik kazılara da sponsor oldu. Cem Yüceer, “Anadolu’da yerin altında bakır cevherinin yanı sıra pek çok tarihi cevher de yatıyor. Biz de yerin altındaki tüm cevherleri çıkarmak, iktisadın yanı sıra tarihe ve kültüre de katkıda bulunmak istiyoruz. Temennimiz ve hayalimiz, bugün UNESCO Kültür Mirası Süreksiz Listesi’nde yer alan Harput Kalesi’nin asıl listeye girmesi, ülkemizin bir kıymetli tarihi kıymetinin daha tüm dünyaca tanınmasıdır” diye konuştu.
