2023’ün en değerli toplantısı olarak görülen NATO doruğunun yankıları sürüyor.
Dünyanın dakika dakika takip ettiği doruğa Türkiye’nin adımları damgasını vurdu.
İsveç’e NATO üyeliği için yeşil ışık yakan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teşebbüsleri sonucu terörizm vurgusu yapılan bir bildiri yayınlandı.
Söz konusu bildiride terörizmin tüm form ve tezahürleriyle uğraş edilmesinin ortak savunma için elzem olduğu belirtildi. Terörizm, şart gözetmeksizin reddedildi ve mümkün olan en güçlü formda kınandı.
Türkiye’nin dış siyasetini mercek altına alan Foreign Policy’den dikkat çeken bir tahlil geldi.
‘Türkiye Aslında Ne İstiyor?’ başlığı ile okurlarının karşısına çıkan ABD’li yayın organı Erdoğan’ın NATO doruğunda attığı adımların sıradan bir gözlemciye şaşırtan gelebileceğini belirtti ve şu değerlendirmede bulundu;
‘Ancak gerçek şu ki, Erdoğan periyodu boyunca Türkiye üç temel dış siyaset fikrini takip etmede dengeli oldu: stratejik bağımsızlık, güç ve refah.’
Steven A. Cook imzalı yazıda bu durumun Türkiye’nin Rusya ile olan ilgisinden de görüldüğüne dikkat çekildi.
Türkiye’nin bağımsızlığını tesis etme ve itibarını artırma isteğinde olduğunu belirten muharrir ‘Ankara, Rusya’nın Ukraya saldırısının Moskova ile ikili ilgileri bozmasına müsaade vermedi’ dedi.
Yazıda Türkiye’nin hem Rusya hem de Ukrayna ile ile ikili alakasını sürdürdüğüne vurgu yapıldı ve şu değerlendirmeye yer verildi;
‘Bu, Türkiye’nin Rusya ile Ukrayna ortasında Karadeniz Tahıl Mutabakatını müzakere etmesine imkan sağladı.’
Ankara’nın Moskova’ya yönelik Batı yaptırımlarını hiçbir vakit benimsemediğine vurgu yapan FP, ‘bunun yerine Türk firmalarının devreye girmesine ve ayrılan Batılı firmaların yerini almasına ve Rus oligarklarının Türkiye’de ikamet etmesine ve ülkede yatırım yapmasına müsaade verdi’ dedi.
‘Bunların hepsi bizi Vilnius’a geri getiriyor’ diyen FP, Erdoğan’ın NATO doruğunda attığı adımlar için ‘Bunun nedeni, doruğun Erdoğan’a uzun vadeli Türkiye’nin bağımsızlığını ve gücünü tesis etme projesini sürdürmesi için büyük bir fırsat sunmasıdır’ dedi.
‘Erdoğan Türkiye’ye sırf Avrupa’nın güneydoğu kanadında bir güvenlik varlığı muamelesi yapılmasını istemiyor’ diyen FP yazının devamında şu tabirlere yer verdi;
‘Erdoğan, NATO’nun genişlemesini Biden’dan Türkiye’ye yeni F-16’lar sağlama taahhüdünü almaya ve AB önderlerini Türkiye ile işbirliğini yenilemeye ikna etmeye yetecek kadar uzun mühlet durdurabilirse, bu potansiyel olarak gelişmiş bir gümrük birliği mutabakatına yol açabilir.’
