Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Kocaeli Valiliği, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Kocaeli Su ve Kanalizasyon Yönetimi (İSU) iş birliğiyle Kocaeli Kongre Merkezi’nde ‘Su Verimliliği Seferberliği: Sanayi-Su Buluşması’ programı düzenlendi. Programa Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, endüstriciler ve vatandaşlar katıldı.
Programda konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “İklim tehdidini somut biçimde hissettiğimiz bir çağda; seller, hava kirliliği, orman yangınları, kuraklık üzere afetler, ne yazık ki dünya genelinde milyonlarca insanı etkilemekte, ekonomilere ziyan vermekte ve doğal hayat alanlarını tehdit etmektedir” dedi.
Bakan Kacır, “Bu nedenle, iklim siyasetlerinde memleketler arası yasal düzenlemelerin getirildiği, ekonomik pahaların doğal kaynakları koruyacak biçimde dönüştüğü, etraf teknolojilerinin kullanımının yaygınlaşmaya başladığı bir periyottan geçiyoruz. Akdeniz iklim neslinde yer alan ülkemiz de maalesef iklim krizinden en fazla etkilenen ülkelerden biri. Yapılan çalışmalar, iklim değişikliğine bağlı olarak ülkemizde su varlığının yüzde 25’e varan oranlarda azalabileceğini göstermekte. Türkiye bulunduğu coğrafyadaki birçok ülkeye nazaran daha şanslı bir pozisyonda olmasına karşın su gerilimi yaşayan ülkelerden birisidir. Suyun verimli ve faal kullanımı, ülkemizde başarılı bir yeşil dönüşüm siyasetinin temel bileşenidir. Bölümler ortası ortak kullanılan bir kaynak olarak suyun planlı idaresi, tarımdan endüstriyel kullanıma kadar geniş bir yelpazede su ayak izini azaltıcı adımların hayata geçirilmesi, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyümeyi tesis etmemiz için bir tercihten öte zorunluluktur. Bu bakımdan Sayın Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde Tarım ve Orman Bakanlığımızın başlattığı ‘Su Verimliliği Seferberliği’, su kaynaklarımızın akılcı, verimli ve sürdürülebilir kullanımı için bizlere değerli bir fırsat sunuyor” dedi.
‘YÜRÜTÜLEN PROJELER İÇİN BUGÜNE KADAR 16 MİLYAR LİRA TAKVİYE SAĞLADIK’
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak su kaynaklarını faal ve verimli kullanımını destekleyecek adımları hayata geçirdiklerini belirten Bakan Kacır, “Teşviklerimizi, takviyelerimizi, yatırım planlarımızı, projelerimizi bu doğrultuda kurguluyoruz. OSB’lerimizin gereksinim duyduğu arıtma tesislerini hayata geçirmek üzere 42 milyar lira yatırım büyüklüğüne sahip 75 atık su arıtma tesisi projesini destekliyoruz. Ergene Havzası Muhafaza Hareket Planı çerçevesinde yaklaşık 82 kilometrelik kollektör çizgisini tamamlayarak Marmara Denizine deşarjını sağladık. Ayrıyeten Ergene Nehri’nin kirliliğini önleyecek olan Ergene Havzası Organize Sanayi Bölgeleri Müşterek Atıksu Arıtma Tesislerinden 5’ini tamamladık. Derin Deşarj Projesini de gerçekleştirerek günde 160 bin metreküp suyun Marmara Denizi’ne derin deşarj edilmesini sağlıyoruz. Yürütülen projeler için bugüne kadar toplamda 16 milyar lira takviye sağladık. Yakın vakitte kamuoyu ile paylaşacağımız ‘Yeşil Dönüşüm Takviye Programı’ ile endüstrinin yeşil dönüşümüne yönelik yatırımlarını öncelikli yatırımlar kapsamında değerlendireceğiz. Endüstrimizin yeşil ve döngüsel iktisada geçişi için memleketler arası finansman kaynaklarına erişimini de hızlandırıyoruz” diye konuştu.
‘PROJEMİZ KAPSAMINDA 17 ARITMA PROJESİ İÇİN 3,5 MİLYAR LİRA KAYNAK AYIRDIK’
17 arıtma projesi için 3,5 milyar lira kaynak ayırdıklarını anlatan Bakan Kacır, “Dünya Bankası iş birliği ile hayata geçirdiğimiz ‘Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’ ile 450 milyon dolarlık finansmanı, sanayicilerimize, ‘lerimize ve yeşil teknoloji teşebbüslerine sunarak, “Türk endüstrisini yeşil dönüşümde örnek ve öncü hale getiriyoruz. KOSGEB’e ayrılan 250 milyon dolarlık kısmıyla; KOBİ’lerimizin su, güç ve hammadde verimliliği, sürdürülebilir ve iklime güçlü atık geri dönüşümüne yönelik yeşil dönüşüm projelerine ise 4 milyon liraya kadar takviye veriyoruz. Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi ile OSB’lerimizin yeşil altyapı yatırımlarına 300 milyon finansman sağlıyoruz. Proje kapsamında OSB’lerimizin yeşil ve teknolojik tahliller içeren altyapı, ileri atık su arıtma tesisi, su geri kazanım, GES, sıfır atık, biyogaz tesisi projelerini destekliyoruz. OSB’lerimizin verimliliğini, çevresel sürdürülebilirliğini ve rekabet gücünü artırıyoruz. Projemiz kapsamında 17 arıtma projesi için 3,5 milyar lira kaynak ayırdık” sözlerini kullandı.
‘HEDEFİMİZ 10 YILDA YÜZDE 50’YE VARAN ORANLARDA SU KAZANIMININ SAĞLANMASI’
Bakan Kacır yapılan çalışmalarla birlikte gayelerinin 10 yıl içinde yüzde 50’ye varan oranlarda su kazanımının sağlanması olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Kuracağımız yahut modernize edeceğimiz tesislerle 29 milyon metreküpün üzerinde su arıtımı, 6,6 milyon metreküp su tasarrufu gerçekleştireceğiz. Yenilikçi su verimliliği tahlillerinin geliştirilmesi ve uygulanması için TÜBİTAK dayanak programlarıyla son 22 yılda 183 projeye ve 286 bilim insanımıza 617,8 milyon Lira dayanak verdik. Yeşil büyüme odaklı “BiGG Yeşil Büyüme Çağrıları”yla, su kaynaklarını faal ve verimli kullanımını sağlayan iş fikirlerine 900 bin liraya kadar girişimcilik proje dayanağı sağlıyoruz. Demir-çelik, alüminyum, çimento, kimyasallar, plastik ve gübre dallarında sanayi kuruluşlarımızın teknolojik muhtaçlıklarını tespit ettiğimiz ‘Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası’ ile onların tıpkı vakitte su ayak izini azaltacak projeleri ortaya koyduk. Sanayi bölgelerimizin sürdürülebilir kalkınma gayeleri doğrultusunda memleketler arası standartlara ulaşmasını sağlayacak ‘Yeşil OSB Sertifikasyon Sistemi’ni hayata geçirdik. Tüm bu attığımız adımlarla ve önümüzdeki devirde hayata geçireceğimiz projelerle endüstrimizin yeşil ve çevreci dönüşümünü tesis edeceğiz. Amacımız önümüzdeki 10 yıl içerisinde yüzde 50’ye varan oranlarda su kazanımının sağlanması.”
DÜNYADAKİ KULLANILABİLİR SU VARLIĞI, BİR BARDAKTAKİ BİR DAMLA SEVİYESİNDE’
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın akabinde kürsüye çıkan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da konuşma yaptı. Bakan Yumaklı, suyun değerini söz ederek, “Gelişen sanayimizle birlikte elbette yalnızca endüstriyel değil, ziraî ve kentsel su gereksinimimiz da artmakta. Bahis su olunca yalnızca bir kısmıyla değil, bütünüyle bakmak ve kıymetlendirmek durumundayız. Dünyayı şekillendiren en kıymetli husus nedir diye sorulsa hiç elbet su denir. Artık tüm alan ve dallarda stratejik olarak da değerli girdilerden bir tanesi. Ülkeler için güçlü su kaynaklarına sahip olmak politik, toplumsal ve ekonomik güç de demek birebir vakitte. Büyüyen iktisat ve artan üretimimizle birlikte endüstride su muhtaçlığımız da artmakta. Eser hazırlığından, eserin paklık evresine kadar üretim proseslerinin tamamında suya muhtaçlığımız son derece yüksek. Dünyanın 4’te 3’ünün sularla kaplı olduğunu bunun yüzde 97,5’inin de tuzlu sulardan oluştuğunu düşünürsek su manasında bir sorunumuz olmadığını söyleyebiliriz. Fakat global su varlıklarının yalnızca yüzde 2,5’i teorik olarak tatlı sulardan oluşmakta. Lakin bunun kullanılabilir olanı yalnızca 3’te 1’i. Daha çarpıcı bir sözle, dünyadaki kullanılabilir su varlığı bir bardak içerisindeki bir damla düzeyinde. Her alanda direkt tesirlerini hissettiğimiz bir iklim değişikliği var. Akdeniz havzası ülkelerinden birisiyiz ve iklim değişikliğinden kuzeydeki ülkeleri düşünecek olursak çok daha süratli biçimde etkilenecek ülkelerden birisiyiz. Geride bıraktığımız periyotta iklim değişikliğinin tesirlerinin azaltılması, direncimiz ve ahenk kabiliyetimizin artırılması için çok pahalı çalışmalar yapıldı. Ulusal katkı beyanımız hazırlandı. Azaltım ve ahenk başlıkları altında iklim değişikliği ile uğraş gayeleri belirlendi. Lakin bu kıymetli çalışmaların hayata geçirilmesi son derece değerli. Zira yalnızca yazılı metinlerde kalması bizim için bir şey söz etmiyor. Hasebiyle su kaynaklarımızın gelecek için daha fazla değere haiz olduğunun altını bir sefer daha çizmek istiyorum” dedi.
‘NÜFUSUMUZ YÜZDE 10 ARTTI, SU VARLIĞIMIZ YÜZDE 20 DÜŞTÜ’
Türkiye’nin su gerilimi altındaki ülkeler ortasında olduğunu belirten Bakan Yumaklı, “Sadece 6 yıl içerisinde nüfusumuz yüzde 10 artarken su varlığımızda yüzde 20’lik bir düşüşü öngörüyoruz. Her alanda nüfusumuzun artışı ile birlikte su gereksinimimiz da artacak. Milletlerarası su endeksi var. 1700 metreküplük teorik olarak kullanabileceğiniz suyun üzerinde ise bir ülke su zengini. 1700 ile 1000 metreküp ortasındaysanız ülke olarak su gerilimi altındasınız ki Türkiye o denli. 1000 metreküpün altındaysanız su fakiriniz. 1000 metreküpe yakın olmak da var. 1700’e yakın olmak da var. Biz 1313 metreküpteyiz. Şayet bütün teorik çalışmalarımızı planlamalarımızı, strateji evraklarımızı, aksiyonlarımızı belirledikten sonra bunları hayata koymazsak çok yakında bu 1000 metreküpün altına düşmemiz son derece mümkün. İklim değişikliğine ahenk kabiliyetimizin artırılması ismine bu yüzde su verimliliğimizin son derece kıymetli olduğunu, su verimliliğinin gereklerinin yerine getirilmesinin kaçınılmaz olduğunu bir sefer daha söz etmek istiyorum” diye konuştu.
‘SUDA SIFIR KAYIP PRENSİBİYLE SEFERBERLİĞİ DAİMA BİRLİKTE YÜRÜTMEYE DAVET EDİYORUM’
Bakan Yumaklı, Türkiye’nin tarım ülkesi olarak başlayan seyahatini, sanayi ülkesi olarak sürdürdüğünü belirterek, şunları söyledi:
“Tarım ülkesi olarak başlayan Türkiye’de, Cumhuriyetin 100’üncü yılında sanayi ülkesi olma özelliğini kazanan bu güzide memleketimizde, bunların güçlendirilerek devam etmesi ismine, elbette sıhhat, etraf, kaynak verimliliği ve sürdürülebilirliğe dikkat edeceğiz. Ne yaptık son 21 yılda? Su ve sulama alanında 2024 yılı fiyatları ile 2,4 trilyon liralık kaynak aktararak 10 binden fazla proje yapıldı. ‘Mavi Vatan’ımızı müdafaa ve geliştirme ismine 1744 adet baraj ve gölet yapıldı. İçme suyu muhtaçlıklarını karşılamak üzere içme suyu tesisleri yapıldı. Taşkın ve bilhassa atık su arıtma tesisleri ve yer altı barajları, ki şu anda bunların testleri yahut en azından belirli oranda bir düzeye gelmiş olduğunu görmekten son derece memnunuz. Bakanlık olarak ziraî sulamada su kaynağından bitkiye kadar suyu götürme ismine çok büyük takviyelerimiz var. Türkiye’ye kazandırılan bu eserler hepimiz için geleceğe dair birer yatırım. Hizmete alınan bu yapıtlarla ülkemizde endüstride suyun kesintisiz devamını istiyoruz. Bizler Bakanlık olarak 16 milyon dekar alana sahip 6 bin 418 sulak alanımıza gözümüz üzere bakıyoruz. Üretimle tüketim ortasında dengeyi korumak ve kullanmak konusunda mükellefiz. Sanayicilerimizi, belediyelerimizi, üreticilerimizi sivil toplum kuruluşlarımızı, yani hiç kimseyi geride bırakmadan bütün paydaşlarımızın katkısıyla su verimliliği seferberliğini daima birlikte uygulayacağız inşallah. Suda sıfır kayıp prensibiyle seferberliği daima birlikte yürütmeye davet ediyorum.”
Konuşmaların akabinde Tarım ve Orman Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ortasında ‘Su Verimliliği Protokolü’ imzalandı.
