Birleşmiş Milletler Genel Sekteri Antonio Guterres, dün İsviçre’nin Cenevre kentinde gerçekleştirilen Ekonomik ve Toplumsal Kurul İnsani İşler Segmenti’ne görüntü bildiri ile katıldı. Guterres bildirisinde, global insani gereksinimlerin bu yıl bir kere daha rekor düzeylerde olduğunu belirterek, “Geçen yılın başından bu yana yüzde 30 artışla dünya çapında 360 milyon kişinin insani yardıma gereksinimi var. 110 milyondan fazla insan yerlerinden edildi. Kimileri kıtlık riski düzeyinde 260 milyondan fazla insan akut besin riskiyle karşı karşıya kaldı” sözlerini kullandı.
“İNSANLAR KABUL EDİLMEZ BEDELLER ÖDÜYOR”
İnsani yardım muhtaçlığının nedenlerinin değişmediğini söz eden Guterres, “Çözülmemiş çatışmalar devam ederken siviller üzerinde yıkıcı tesirler bırakan yeni savaşlar başladı. Covid-19 pandemisiyle başlayan ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin dünya çapındaki ekonomik yansımaları ile ağırlaşan tesir en savunmasız olanları en sert formda vuruyor” formunda konuştu.
Guterres, “İnsanlar kabul edilemez bedeller ödüyor zira taraflar milletlerarası hukuku ihlal ederek hastanelere, okullara ve altyapılara saldırıyor. Bayan ve kız çocuklarına yönelik cinsiyetçi şiddet dahil olmak üzere insan hakları ihlalleri gerçekleştiriliyor” .
İnsani yardım çalışanlarının 2022 yılında Ukrayna’da yaklaşık 15,4 milyon insanı desteklediğini belirten Guterres, bu yılın başından bu yana Afganistan’da 17 milyon, Nijerya’da 2,8 milyon ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde 2,5 milyon şahsa ulaşıldığını açıkladı.
Guterres, Birleşmiş Milletler teşkilatlarının finansman krizi nedeniyle Suriye, Bangladeş, işgal altındaki Filistin toprakları, Afganistan ve Yemen’de besin yardımının azaltıldığını ve krize tahlil bulunamaması durumunda kesintilerin devamının kaçınılmaz olduğunu belirtti.
“ÖNEMLİ BİR FIRSAT”
Guterres konuşmasının sonunda, “Bu hafta yapacağımız görüşmeler, insani yardımı nasıl artırabileceğimizi, nasıl daha verimli ve tesirli olacağını, krizlerde insanları bilhassa bayan ve kız çocuklarını nasıl daha uygun koruyacağımızı, sürdürülebilir kalkınmayla çatışmanın temel nedenlerini ele alarak besin krizini nasıl azaltabileceğimizi ve yatırımlarla iklim ahengine olan dayanıklılığı artırabileceğimizi görüşmek için kıymetli bir fırsat” dedi.
