Colin Deveraux, Kuzey Toprakları bölgesinde bir gölün kenarında 3,2 metrelik bir tuzlu su timsahının saldırısına uğradı ve aldığı yaralar nedeniyle bir ay hastanede kaldı.
Ama hayatta kaldığı için şanslıydı ve Deveraux bunun “timsahı gözünden ısırması” sayesinde olduğunu söylüyor.
Olay Finniss Irmağı yakınlarındaki bir gölde yaşandı. Deveraux, göl kenarında durup balıklara bakarken bir timsah onu sağ ayağından yakaladı ve suya çekti.
Deveraux evvel sol ayağıyla timsahın kaburgalarına vurmaya çalıştı ve sonra timsahı gözünden ısırdı: “Garip bir konumdaydım… Talih yapıtı dişim onun göz kapağına denk geldi ve ısırdım. Derisi çok kalındı. Lakin ısırdım ve o da beni bıraktı”.
Deveraux akabinde koşarak otomobiline yanlışsız kaçtığını, timsahın kendisini dört metre kadar takip ettikten sonra durduğunu söyledi.
Daha sonra aracındaki havlu ve iplerin yardımıyla kanayan bacağına turnike yaptığını ve kardeşinin onu 130 km uzaklıktaki Royal Darwin Hastanesi’ne götürdüğünü anlattı.
Deveraux şanslı olduğunu kabul ediyor; “Beni diğer bir yerimden ısırmış olsaydı sonuç çok farklı olabilirdi”.
Çiftçi olay sayesinde “gözünün açıldığını”, bundan sonra bataklık ve göl kenarlarında eskisi üzere dolaşamayacağını söyledi.
Timsahlar, Avustralya’nın Kuzey Toprakları bölgesinde kıymetli bir yere sahip.
Dünyada yabandaki en büyük timsah popülasyonu bu bölgede bulunuyor ve maddeyle korunuyorlar.
Sayılarının 100 bin civarında olduğu kestirim ediliyor.
Tatlı su timsahları daha küçük ve daha az agresifken, tuzlu su timsahları 6 metreye kadar büyüyebiliyor. Bu timsahlar balık, kuş, yaban domuzu, kaplumbağa ve büyükbaş hayvanlarla besleniyor.
