Peki ya ‘ben bunları yapamıyorum, bunlar bana çok uzak, hayatımda bunların hiçbiri yok…’ diyorsanız ne yapmanız gerekiyor? Düzenleyelim; ‘henüz’ yapamıyorsunuz, henüz hayatınızda yoklar, henüz size yakın değiller… Ama yaşamınıza katabileceğiniz birkaç ufak alışkanlık kendinizi geliştirmenize, ruhunuzda çiçekler açtırmanıza, kalbinizi geliştirmenize, kısaca optimum pozitif işlevselliği hayatınıza sürüklemenize dayanakçı olabilir:
Daha fazla şükredin: Sahip olmadıklarınıza odaklanmak yerine elinizdekilerin bedelini öğrenil. Şükretmeyi alışkanlık haline getirmek için her gün şükretmek için en az üç nedeni bir kenara yazın, dilerseniz ayrı bir şükran defteri tutun.
Daha iyi sosyal ilişkiler kurun: Toksik ilişkilerinizi vazgeçin. Size iyi gelmeyen, kendinizi makûs sezdiren, çıkar ilişkisine sabreden dostluklarınızı gözden geçirin. Çevrenizi pozitif düşünceleri ve söylemleriyle suratınızı güldüren bireylerle çevreleyin.
Anda kalın: Unutmayın; aralıksız geçmişte ya da gelecekte olan bir zeka mutlu olamaz. Anda kalmak için meditasyon, soluk teknikleri, mindfulness egzersizleri gibi değişik tekniklerden yararlanın.
Pozitif düşünmekten bırakmayın: Negatif düşünceler sizi bir girdap gibi içine sürükleyerek her seferinde daha da derinlere gitmenize neden olabilir. Aklınızı pozitif düşünmek için zorlayın; ilk başlarda negatif düşüncelerinizde savaşmakta zorlansanız dahi zaman geçtikçe pozitif düşünmenin kendiliğinden oluşan bir alışkanlığa dönüştüğünü fark edeceksiniz.
Daha sık teşekkür ve iltifat edin: Sevginizi, alkışınızı, takdirinizi göstermekten çekinmeyin. İltifat ederken cömert davranın. Ne kadar iyi şeyler söylerseniz siz de o kadar iyi şeyler dinlersiniz, unutmayın.
Karşılıksız iyilikler yapın: Gönüllü işlere katılın. Sosyal mesullük projelerinde yer alın. Karşılık beklemeden attığınız her adım evrende sizin bereketinize olacak değişik formlar ile hayat bulacaktır. Kalbinize değecek, içinizi yumuşatacak, ısıtacak etkinliklere katılın, başkalarına destek elinizi uzatmaktan çekinmeyin.
İnancınızı kaybetmeyin: Ne olursa olsun inanmaya devam edin. İşler yolunda gitmediğinde dahi kadehin dolu tarafını görmeye çalışın ve çok daha iyi şeylerin sizi beklediğine inanın. Unutmayın, bir şey olmuyorsa sizin için çok daha iyisi olacaktır. Her gecenin bir şafağı vardır.
Destek istemekten çekinmeyin: Bazen çözüm sandığınızdan çok daha kolaydır ancak destek istemeyi öğrenmediğinizden bir cinsli çözüme erişemeyip kendinizi hırpalıyorsunuzdur. Hayatınıza iyiliği değecek şeyler için bir başkasının destek istemekten korkmayın. İzin verin, evren de sizin için çabalasın.
Kendinizi dinlemeye daha fazla zaman ayırın: Hayattan ne beklediğinizi bulmak, yaşam emelinizi keşfetmek, hayallerinizi, maksatlarınızı sıralamak, kendinizi kavramak için özel zamanlar yaratın. Üzerine düşünmediğiniz bir hayattan ne isteyeceğinizi bulamazsınız.
Bonus: Hoşlandıklarınıza ve kendinize daha sıkı sarılın.
Göreceksiniz ki siz kendinize iyi gelen, kalbinize değen şeyleri yaptıkça ve ‘kendinizi’ öncelikler listenize ilave etmeyi muvaffak olduğunuzda iyi oluşunuzu aşırısıyla yatırım yapacaksınız ve optimum pozitif işlevselliğe erişeceksiniz. Yalnızca kalbinizi kendinize açmayı öğrenil ve onun sesine her zaman kulak verin.
Ruhunuzdaki çiçekler hiç solmasın, sevgi ve esenlikle kalın…