The Guardian’da yayınlanan habere nazaran derin deniz madenciliği çalışmalarına orta verilmesini isteyen ülkelere son olarak İrlanda ve İsveç eklendi. BMW ve Volvo üzere araba üreticileri derin deniz madenciliği usulüyle çıkarılan mineralleri kullanmayacaklarını taahhüt etmişlerdi. Derin deniz madenciliği konusunda gerekli müsaadeler verilmemiş olsa da Norveç de dahil birtakım ülkelerin adımlarının madencilik yarışını hızlandıracağından kaygı ediliyor. Birleşmiş Milletler’e bağlı International Seabed Authority’nin (ISA) önderliğinde müzakerelerin 28 Temmuz’a kadar sürmesi planlanıyor. Bilim insanları derin deniz madenciliğinin devam etmesi halinde, okyanus ekosistemlerinde büyük ve geri döndürülemez ziyanların gündeme geleceğini belirtiyor. Okyanuslarda 200 metrenin altındaki maden yataklarında yapılan çalışmaların habitatları ve tipleri yok edebileceği kaydediliyor. Bilhassa son yıllarda akıllı telefonlar, rüzgâr türbinleri, güneş panelleri üretiminde muhtaçlık duyulan bakır, nikel, alüminyum, manganez, çinko ve lityum üzere metallere olan ağır talep derin deniz madenciliğine ilgiyi kaçınılmaz hale getiriyor. Hint, Atlantik ve Pasifik Okyanusu’nun farklı bölgelerinde yapılan çalışmalarda, geçtiğimiz yıl mayıs ayına kadar arama yapmak için 31 kontrat yapıldığı ve Moğolistan büyüklüğünde bir alanda maden arama çalışmaları yapıldığı belirtiliyor.
