Ankara Ticaret Odası (ATO) İdare Şurası Lideri Gürsel Baran, son yıllarda iş dünyasının yaşadığı orta eleman olarak da tabir edilen nitelikli işgücü gereksinimiyle ilgili olarak davet yaptı. Baran, “Robotlar iş yapacağı için beşerler işsiz kalacak diye kaygı ederken, nitelikli hatta niteliksiz işgücü bulamaz hale geldik. Patronlar olarak bir ortaya geldiğimizde konuştuğumuz birinci husus istihdam edecek personel bulamamak oluyor. Orta eleman olarak tabir edilen takımlarda çalışacak kişi bulamamak ülkemizin tüm üretim ve hizmet potansiyelini olumsuz etkiliyor” tabirlerini kullandı.
KAMUNUN FİYAT POLİTİKASI
Reel dalın çalışan bulamamasının nedenlerinden birinin de kamunun uyguladığı fiyat siyaseti olduğunu belirten Baran, pandemi süreciyle birlikte sarsılan ekonomik dengelerin tam olarak yerine oturamadığını, dijitalleşmeyle birlikte rekabet alanının genişlediğini ve tüm bunların gerçek bölümün düşük kârlılık oranlarıyla çalışmasına yol açtığını anlattı. Baran, “Çok düşük kârlılık oranlarıyla faaliyet gösteren özel bölümümüzün fiyatları kamudaki birtakım durumların gerisinde kalıyor. İş arayanların beklenti seviyesindeki yükseklik de ne yazık ki ülkemiz gerçekleriyle örtüşemiyor” diye konuştu.
‘MESLEKİ EĞİTİMİ SEVDİRMELİYİZ’
Türkiye’de mesleksel teknik eğitimin yetersizliğine yönelik olumsuz algının öğrencileri teknik eğitimden uzaklaştırdığı istikametinde hâkim bir görüş olduğunu tabir eden Baran, “Mesleki ve teknik eğitimin güçlü olduğu Almanya’nın bir sanayi devi olması bu alanın en düzgün örneğidir. Bizim çocuklarımıza mesleksel ve teknik eğitimi sevdirmemiz gerekiyor. Dünyanın gıpta ettiği bir genç nüfusumuz var ve bunların birden fazla kafelerde vakit geçiriyor. En büyük zenginlik kaynağımız atıl bir durumda” dedi. Mesleksel ve teknik eğitimde elde edilen hünerlerin gerçek kesimin dinamiğiyle örtüşmesi gerektiğine de dikkat çeken Baran, dalların muhtaçlıklarının uygun tahlil edilmesinin eğitim planlamasında yararlı olacağını kaydetti.
‘DEVLET VE ÖZEL BÖLÜMÜN İŞBİRLİĞİ YAPMASI GEREKLİ’
Öğrencilerin yetkinliğini artırmak için irtibat, yabancı lisan, teknolojik bilgi, dijital yetkinlik, toplumsal ve vatandaşlık yetkinliği, girişimcilik, kültürel farkındalık ve tabir üzere donanımların öğrencilere kazandırılmasının kural olduğunu lisana getiren Baran, “Mesleki eğitim mezunu olan ve iş hayatında muvaffakiyet sağlamış şahıslardan uygun örnekleri, rol modelleri öğrencilerimizle buluşturmamız gerekiyor. Mesleksel eğitimin düşük statülü bir eğitim modeli olarak algılanmaması için devlet ve özel bölümün el ele vermesi şart” değerlendirmesinde bulundu.
