FİZİKSEL GÖRÜNÜM BASKISI DAYANILMAZ BOYUTLARDA
Elbette fazla kilo sıhhati bozar lakin çok kilo vermek de o denli. Daima hoş ve formda görünmek zorunda hisseden yıldızlar bazen ipin ucunu kaçırıyor ve çok halde kilo kaybediyorlar. Kimileri sonradan bu durumdan pişman olsa da durum bu türlü.
Son günlerde şov dünyasının bir ünlüsü çok kilo kaybı nedeniyle gündemde. Üstelik yaşını başını almış olması bile bu ünlüyü kilo verme sevdasından kurtaramadı.
Sonuç olarak öylesine zayıfladı ki onu tanıyan ya da tanımayan herkes kaygıya kapılmaya başladı.
TORUNLARI BİLE VAR FAKAT ESTETİK SEVDASINDAN VAZGEÇMEDİ
Bu kelamını ettiğimiz ünlü müzik dünyasının yaşayan efsanelerinden Ozzy Osbourne’un karısı Sharon Osbourne.
70 yaşına gelmesi, boyunca çocukları hatta torunları bile onun kilo baskısını hissetmesine mahzur olmadı. Ama Osbourne’un zayıflığı artık güzelce kaygı verici boyutlara ulaşmış durumda.
Sharon Osbourne bazen Londra’da alışverişte objektiflere takılıyor. Neredeyse üzerinden dökülen giysileri bir yana yüzünün zayıflıktan tanınmaz hale gelmesi öbür yana Osbourne’un imgesi sahiden de telaş yaratacak tipten.
Biraz da yaşı gereği duruyu bozulan vücudu de bu tasaları ikiye katlıyor. Osbourne güya çok kuvvetli bir hastalıktan yeni kalkmış üzere bir imaj sergiliyor.
Sharon Osbourne’un çok zayıflığı geçen hafta sonu kocası Ozzy, çocukları Kelly ve Jack ile katıldığı sohbet programında birinci defa gün yüzüne çıktı.
BU KADAR ZAYIFLAMAK İSTEMEMİŞ
Piers Morgan’ın Uncensored isimli programına katılan Osbourne aslında bu kadar zayıflamak istemediğini söyledi.
Sharon Osbourne istediği bedensel görünüme kavuşmak için ilaç kullandığını da itiraf etti. İlacı kullandıktan sonra dört ay üzere kısa müddette kilo verdiğini anlatan Osbourne bunun bedelini ödediğini de söyledi.
Yıldız her gün midesinin bulandığını belirtip bu durumun kolay düzeleceğini sanmadığını da kelamlarına ekledi
Piers Morgan’ın programında artık ilaç kullanmayı bıraktığını belirten Sharon Osbourne “Şimdi artık durma vakti. Ben aslında bu kadar zayıflamayı istememiştim. Lakin oldu bir kere” diye konuştu.
Osbourne ‘Büyük olasılıkla verdiği kiloları yakında tekrar alacağını da belirtti.
KENDİNİ ROMAN KAHRAMANINA BENZETTİ: QUASIMODO ÜZERE OLMUŞTUM
Aslına bakılırsa Sharon Osbourne dış görünüşüyle çok ilgilenen biri. Estetik operasyonlarla da ortasının uygun olduğu bilinen Osbourne bu yüzden kuvvetli periyotlar de yaşadı. Üstelik bunları da hiçbir vakit gizlemedi.
Birkaç yıl önce yaptırdığı bir yüz kaldırma operasyonu nedeniyle yaşadıklarını da daha evvel anlatmıştı Osbourne. Ünlü Notre Dame’ın Kamburu yapıtındaki Quasimodo’ya benzediğini bu yüzden de tekrar bıçak altına yatmak zorunda kaldığını anlatmıştı.
Sharon Osbourne bu başına gelenleri şöyle anlattı: “Quasimodo’ya benziyordum Bir gözüm şuradaydı başka gözüm burada. Berbattı.”
Bir seferinde de yüzünün alt kısmını kaldırmak için yaptırdığı estetik operasyon sonrası ağzını hissetmediğini anlatmıştı. Hatta ağzını bir yana kaydırarak müzik söylemesiyle bilinen Elvis Presley’e benzetmişti kendini.
Ama sanılmasın ki Sharon Osbourne, bütün bunların akabinde estetik operasyonlardan vazgeçti. Bu türlü olmadı zira. Bir öteki seferinde de tekrar yüz kaldırma operasyonu sonrasında mumyaya benzediğini söylemişti.
Bir diğer deyişle Sharon Osbourne, yaşı artık ilerlemiş olsa da şov dünyasındaki hoş ve genç görünme sevdasından vazgeçmiş değil. Tahminen daha uzun yıllar da vazgeçmeyecek üzere görünüyor.
Sharon Osbourne, bu zayıflama sürecinde bazen üç gün yemek yemeden yaşadığını anlatmıştı.
Osbourne, 1982 yılından bu yana müzik dünyasında “karanlıklar prensi” olarak anılan Ozzy Osbourne ile evli. Çiftin 40 yaşında Aimee, 38 yaşında Kelly ve 37 yaşında Jack isminde üç tane çocuğu var. Osbourne çifti bu çocuklarından Kelly kısa mühlet evvel birinci sefer anne oldu. Oğulları Jack’in ise dört tane çocuğu var.
VICTOR HUGO’NUN UNUTULMAZ ESERİ
Madem yeri geldi Sharon Osbourne kendisine dair benzetmesinde kelam ettiği Quasimodo ve onun kahramanı olduğu Notre Dame’ın Kamburu isimli yapıta de bir bakalım.
Genç kuşakların daha çok müzikal olarak bildiği bu eser Victor Hugo’nun imzasını taşıyor. 1831 yılında yayınlanan roman Fransa’da krallık periyodunun karanlık günlerinden kesitler sunuyor.
Hugo’nun en ünlü ve en çok sevilen yapıtı olarak bilinen Notre Dame’ın Kamburu’ndan akıllarda en çok kalan kahraman ise Quasimodo.
Victor Hugo bu yapıtı bakımsızlığı nedeniyle 19’uncu yüzyılın başlarında yıkılmasına karar verilen ünlü Notre Dame Katedrali’ne dikkat çekmek maksadıyla kaleme aldı. Aslında sonuç olarak bu roman katedralin onarımında da değerli rol oynadı.
Madem bu kadar anlattık yapıtın konusuna da bir bakalım.
Eserde Claude Frollo isimli bir papaz katedralin önünde bir bebek bulur. Çok nahoş bir bebek olduğundan ona Latince’de “eksik-tamamlanmamış adam” manasına gelen Quasimodo ismini verir. Yaşı ilerledikçe Quasimodo katedralde zangoçluk misyonunu alır. Bir mühlet sonra zilin sesi nedeniyle sağır olur.
Günün birinde Esmeralda isminde bir kızla tanışır. Esmeralda genç ve hoş bir kızdır. Bu kız küçükken çingeneler tarafından ailesinden kaçırılmıştır.
Quasimodo’nun ona aşık olmasıyla olaylar karışır. Zira Papaz Claude Frollo da Esmeralda’ya hisler beslemektedir. Esmeralda ise özgür ruhlu, filozof ve birebir vakitte bir şair olan Gringoire ile -onun hayatını kurtarmak için- evlenmiştir.
Asimetrik ve hoş olmayan bir yüz yapısıyla kambur bir kişi olarak tasvir edilen Quasimodo’ya sinema ve TV’de de çok sayıda oyuncu hayat verdi. 1982 tarihli TV sinemasında onu canlandıranlardan biri de tecrübeli oyuncu Anthony Hopkins oldu.
