‘İsrail’in 11 Eylül’ü’ olarak anılan atakların üzerinden haftalar geçti.
Hamas’ın Aksa Tufanı Operasyonu sonrası Gazze’yi abluka altına alan israil binlerce sivilin vefatına neden olan ataklarını sürdürüyor.
Hamas’ın silahlı kanadı Kassam Tugayları ise Ukrayna savaşını andıran taktikler ile İsrail güçlerini gaye alıyor.
Hamas’ın yayınladığı manzaraları mercek altına alan İngiliz Telegraph gazetesi ‘Hamas, Gazze’de İsrail askerlerini pusuya düşürmek için Ukrayna savaş taktiklerini kullanıyor’ başlıklı bir tahlil yayınladı.
İngiliz gazete ‘İnsansız hava aracından atılan bombanın tüyler ürpertici manzaraları, Hamas’ın Ukrayna savaşında yaygın olarak kullanılan taktikleri benimsediğini gösteriyor’ yorumunda bulundu.
Hamas’ın yayınladığı son imgelerde İHA’lardan atılan bombalar ile dinlenen İsrail askerlerine sürpriz bir taarruz gerçekleştirdiği görülüyor.
Söz konusu strateji birinci defa 7 Ekim’de Hamas tarafından yıkıcı bir tesir yaratacak formda uygulandı.
Hamas, Gazze Şeridi ile olan hudut çiti boyunca gözetleme kulelerini devre dışı bırakan patlayıcıları birinci defa uyarlanmış ticari quadcopter drone’ları kullanarak İsrail’e sürpriz saldırısını başlattı.
Tel Aviv’deki Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nde (INSS) insansız hava aracı teknolojisi uzmanı Liran Antebi, Deutsche Welle’ye Hamas’ın insansız hava araçlarının beklenmedik ve karmaşık kullanımı karşısında şaşırdığını söyledi.
İsrailli uzman ‘Bu, teknolojik açıdan epey ilkel olsalar bile, karmaşık bir misyonda daha evvel kabul ettiğimizden çok daha ölümcül olabileceklerini kanıtlıyor’ dedi.
Öte yandan İsrail ordusundan bir sözcü, hava ve deniz takviyesi sayesinde İsrail askerlerinin Gazze’nin kuzeyinde Hamas’ın savunma çizgisini aşmayı başardığını açıkladı.
İsrail ordusu kumandanı, “Gazze kentinin kapılarındayız” dedi. Kentte gece boyunca ağır bombardıman ve patlamalar duyulmuştu.
Filistin Kızılayı bunlardan kimilerinin El Kudüs Hastanesi’nin yakınlarını gaye aldığını açıklamıştı.
İsrailli yetkililer bu hastanenin tahliye edilmesini talep etse de içerdeki tabipler ve Birleşmiş Milletler bunun mümkün olmadığını belirtiyor.
