Ama o ünlü yıldız, herkesin onun hoşluğuyla büyülendiği periyotta bile aynaya asla bakamadığını itiraf etti yıllar sonra. Ne kadar hoş olduğunu lakin birinci bebeğine gebe kaldığında fark etti söylediğine nazaran.
HAMİLE KALINCA NE KADAR HOŞ OLDUĞUNU FARK ETMİŞ
Bu enteresan hikayenin kahramanı, daha çocuk yaşında kamera karşısına geçtiği ve hala tartışmaları bitmeyen Pretty Baby ile oyunculuk mesleğinde süratlice yükselen Brooke Shields.
Bugün 58 yaşında iki çocuk annesi bir yetişkin olan Shields, hem genel manada hoşluk hem de yıllarca bütün dünyanın önünde şapka çıkardığı kendi hoşluğuna ait çarpıcı açıklamalar yaptı.
Bazaar mecmuasına konuşan Brooke Shields, tanınan kültür dünyasına damgasını vuran ünlülerden biri.
Bebek yaşta model olarak başladığı mesleğini, hoşluğuyla tarihe geçen bir oyuncu olarak sürdüren Shields, bu mevzudaki fikirlerini söz etti.
‘HERKES YÜZÜME ODAKLANIYORDU… ÇOK UZUN MÜDDET AYNAYA BAKAMADIM’
11 yaşından bu yana kamera karşısında olan Brooke Shields, çok uzun mühlet aynada kendi yüzüne bakamadığını anlattı. “Çok uzun mühlet aynaya bakamadım. Zira herkes bana bakıyordu ve herkes yüzüme odaklanıyordu” dedi.
Pretty Baby’nin yanı sıraçarpıcı hoşluğunun doruğundayken oynadığı Blue Lagoon, Endless Love üzere sinemalarla de hafızalara kazınan Brooke Shields, anne olmanın bu mevzudaki fikirlerini değiştirdiğini tabir etti.
Shields “Hamile kaldığım vakit hoş olduğumun farkına vardım” diye konuştu.
Söylediğine nazaran Brooke Shields’in güzellikle bağlantısı, kendisine bakış açısının ötesinde diğer etkenlerle de gelişti.
Oyuncu, aslında güzellikle ilgili olarak ortaya konulan ülkülerin ne kadar “zehirli” ve “zararlı” olabileceğine değindi.
‘KIZLARIMA ÖĞÜTLER…’
Shields, kızlarının da toplumda genel geçer hoşluk anlayışından etkilendiğini gizlemedi. “Kızlarımın bu hususta yaşadığı güvensizliği görüyorum” diye konuştu ünlü oyuncu.
Kızlarının da bu daima oburuyla karşılaştırılma kültüründen etkilendiğini anlatan oyuncu “Onlara daima olarak kendi hoşluklarının eşsiz ve özel olduğunu söylüyorum. Bunu sevmeleri gerektiğini zira herkesin bunu onlardan almaya çalışacağını hatırlatıyorum:”
Brooke Shields, kızlarına hatırlattığı herkesin hoşluğunun kendine mahsus olduğu niyetini kendi gençliğinde de uygulamıştı.
ALMADIĞI KAŞLARI HEM ELEŞTİRİLDİ HEM DE MODA OLDU
Her ne kadar hoşluğuna söylenecek kelam olmasa da Shields’ın koyu renk kaşlarını almaması o devirde tenkit konusu olmuştu.
Ama öte yandan bu durum yeniden kendisiyle özdeşleşen bir akımın da başlangıcı olmuştu. Birçok genç bayan tıpkı onun üzere kaşlarını fazla inceltmemeye, hatta kendi haline bırakmaya başlamıştı.
BEBEKLİĞİNDEN BERİ KAMERA KARŞISINDA
Brooke Shields, çocukluk yıllarında başladığı mesleğini hala sürdürüyor. Fakat geçtiğimiz ilkbahar ve yaz aylarında kendi hayatını ve meslek ömrünü mevzu alan belgesel nedeniyle uzun mühlet gündemin birinci sıralarında kalmıştı.
Bunun nedeni de geçmişte yaşadığı ve birinci sefer Pretty Baby: Brooke Shields isimli belgeselde yaptığı açıklamalardı.
Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra sinemaya dönmek hedefiyle gittiği bir iş görüşmesinde uğradığı tacizi birinci sefer orada kamera karşısında açıkladı Shields.
Bunun dışında o güne kadar pek fazla konuşmadığı annesiyle problemli bağlantısını de anlattı. Belgeselin rüzgarıyla şöhretinin doruğundaki devrini tekrar yaşadı ünlü oyundu.
GEÇMİŞİNİN BİLİNMEYENLERİNİ ANLATTI
Lana Wilson’ın direktörlüğünü üstlendiği, hem Shields’in hem de meslektaşı olan arkadaşlarının anlatımlarıyla katkıda bulunduğu belgesele bakılırsa, hoş oyuncu şimdi küçücük yaşında, hem sinema hem de medya tarafından bir objeye dönüştürüldü ve makûs muamele gördü. O denli ki günümüz şartlarında düşünüldüğünde bütün bunlar akıl almaz görünüyor.
Zaten Shields, bütün olup bitenleri, yani meslek hayatını düşündüğünde bugünkü deneyimiyle durumu kıymetlendiriyor ve “Bazen bu durumda hayatta kalmış olduğuma şaşırıyorum” diye konuştu. Doğal ki eşsiz hoşluğunun bedelini ödediğini de saklamadı.
Modellik mesleğine 1966 yılında yani yalnızca bir yaşındayken başladı Brooke Shields. Bunun mimarı da meslek hayatının çok büyük bir kısmında menajerliğini üstlenen annesi Teri.
Sonra TV ve yazılı basında yayınlanan birçok reklamda yer aldı oyuncu. O sırada bir yayın kuruluşunun onun için kullandığı tanımlama, bugün çocuk istismarından dava açılmasını gerektirip ceza verilecek çeşitten: “Amerika’nın en yeni seksi çocuğu.”
KAMERA KARŞISINDA ÖPÜŞMEK TRAVMA YARATTI
Shields, 12 yaşında bir çocukken birinci büyük çıkışını gerçekleştirdi. Louis Malle’in yönettiği Pretty Baby (Güzel Bebek) sinemasında kamera karşısına geçti.
O sinemada de bugün olsa hiçbir çocuk yıldızın oynayamayacağı bir karakteri canlandırdı. Susan Sarandon’ın oynadığı bir hayat bayanının kızı rolündeydi hoş oyuncu. Senaryo gereği de yaşına nazaran uygunsuz olan birçok sahnede kamera karşısına geçti.
Her ne kadar kendisi – ve onunla tıpkı fikirde olan birtakım eleştirmenler- sineması pornografi değil de yaratıcı sanatsal bir çalışma olarak nitelendirse de bugün Shields’ın da o sinemayla ilgili berbat anıları var.
Anlattığına nazaran bütün bunlar da o üretimde oynadığı sıradaki yaşından kaynaklanıyor. Shields o sinemada bir çocuk için gerçek bir travma yaşamış.
Daha hayatında hiç kimseyle öpüşmemişken rol gereği bunu yapmak zorunda kalmış. Hem de 30 yaşındaki rol arkadaşı Keith Carradine ile. Bu bahiste şunları anlatıyor oyuncu: ” Daha evvel kimseyi bu türlü öpmemiştim. Rol içindi ve bu sayılmaz.”
KARİYERİYLE GURUR DUYUYOR LAKİN İÇİNİ YAKAN BİR DETAY VAR
Shields, bu tecrübenin akabinde hayattaki birtakım şeyleri kısımlara ayırmayı, birbiriyle karıştırmamayı küçücük yaşında öğrendiğini de kelamlarına ekledi. Onun tabiriyle bu ‘hayatta kalmak için uyguladığı” bir teknikti.
Yani özetlemek gerekirse, Brooke Shields, şimdi 1 yaşında reklam sinemalarında oynayarak başladığı mesleğini 57 yaşında hâlâ sürdürüyor.
Mesleği hakkında da gururla konuşuyor. Lakin hayatı boyunca bilhassa de gençlik yıllarında kendisiyle ilgili kullanılan nitelemeleri, kendisine yönelik bakış açısını reddediyor: “Hayatım boyunca tekrar tekrar bana hoş bir yüzüm olduğu, bir seks sembolü olduğum söylendi. Ve bu benim yüreğimi dağladı.”
